DTP'li Türk'ten imalı gönderme !

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, son operasyonların ardından dağdaki PKK’lılara eve dönmeleri çağrısı yapan Başbakan Erdoğan’a tepki gösterdi. Türk, “Eve dönüş çağrısından önce evin içini düzeltin" dedi. Türk PKK’nın Kürt sorununun nedeni değil sonucu olduğunu belirterek “eğer evin içini düzelterek Kürt sorununu çözemezseniz, bir PKK gider başka bir PKK gelir" diye konuştu.

Türk, hükümeti “kan siyaseti" yürütmekle suçlayarak “hükümet tam anlamıyla kan siyaseti yürüterek ülkeyi gerilimde tutmayı ve böylesi bir ortamda kendisini gizlemeyi, yaptığı hataları unutturmayı hesaplamaktadır" diye konuştu. Türk, Kuzey Irak’a yaptıkları 3 günlük ziyaret ve Talabani görüşmesi konusunda da bilgi verirken, Talabani ile Kürt sorununun ortak strateji ile çözümü konusunda mutabık kaldıklarını bildirdi. Türk “Kürt sorununun çözüm yeri Türkiye’dir. Ancak Ortadoğu halklarının bu sürece katkı sağlayacağını düşünüyoruz yoksa birileri gibi dışarıda destek aramıyoruz" dedi.

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, partisinin Meclis grup toplantısında son siyasi gelişmeleri ve yaptıkları Kuzey Irak ziyaretini değerlendirdi. Konuşmasında geçen hafta sonu kutlanan Anneler Günü’ne değinen Türk, “bu kadar kan-gözyaşı içerisinde bu günü nasıl kutlayacağımı düşünüyorum. Maalesef, annelerin durmadan ağıt yaktığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Böyle bir atmosferde nasıl anneler günü kutlayacağız? Analarımıza ne diyeceğiz? Onlara barış mı hediye ediyoruz, onlara kardeşlik mi hediye ediyoruz? Onlara, verdikleri eşsiz emeklere karşı nasıl bir armağan veriyoruz ki, günlerini kutlayacağız? Annelerimize barıştan, kardeşlikten daha değerli bir armağan olabilir mi, gelin analarımıza asıl hediyelerini, barışı, kardeşliği verelim" dedi.

Konuşmasında son dönemlerde Irak Kürtleriyle kurulan diyaloga da değinen Türk, Türkiye’nin korkuları nedeniyle kendisini kapattığı, ilişki kurmaktan kaçındığı dinamiklerden birinin de Irak Kürtleri olduğunu savundu. Şimdi Türkiye’nin Kürtlerle belli boyutlarda ilişki geliştirme arayışına yöneldiğini belirten Türk, bu süreci küçümsemediklerini tam tersi önemsediklerini söyledi. Bu ilişkilerin daha kalıcı ve uzun vadeli olmasından yana olduklarını ifade eden Türk, “Ankara’nın bu diyalogunu önemsememizin nedeni Türkiye’nin Kürt fobisini, handikapını aşmasına katkı sağlayacağına olan inancımızdır. Eğer istenilirse ve bu yönlü bir irade ortaya konulabilirse Türkiye’nin Irak Kürtleriyle kuracağı dostluk temelindeki ilişkinin yaratacağı barışçıl atmosfer, Kürt sorununun çözümüne de olumlu bir katkı sunabilir" dedi. 1990’lardan kalma Kürtleri çatıştırma politikasının tamamen terk edildiğini söylemenin zor olduğunu öne süren Türk, Irak’taki temasları sırasında da Türkiye Kürtlerinin bu yöndeki kaygısını ilgili muhataplarına ilettiklerini söyledi.

Geçen hafta yapılan operasyonları değerlendiren Türk, Başbakan Erdoğan’a “bu gencecik bedenleri toprağa vermek hepimize acı veriyorsa o halde gelin barış için ortak çabalar ve ortak çalışmalar yürütelim. Eğer bunu yapacak niyetiniz veya cesaretiniz yoksa ölümlerden sorumlu olmaya devam edeceğinizi ve halkın iki elinin yakanızda olacağını bilmenizi isteriz. Başarı cesur demokratik adımları atabilmektir sayın başbakanö sözleriyle açık çağrıda bulunan Türk şöyle konuştu:

“AKP hükümetinin askeri operasyonlardaki anlamsız ısrarı, diyaloga ve tartışmaya kapalı tutumu ve savaştan medet uman politikaları nedeniyle ülkemizde maalesef ki kan akmaya devam ediyor. Hükümetten beklenen şey başkalarının evlatlarını askere alıp onların canı, kanı üzerinden politika yapmak yerine, barışçıl bir çözüm siyaseti oluşturarak öncelikle akan kanı durdurmaktır. Hükümet bunu yapmak yerine tam anlamıyla kan siyaseti yürüterek ülkeyi gerilimde tutmayı ve böylesi bir ortamda kendisini gizlemeyi, yaptığı hataları unutturmayı hesaplamaktadır. Bu kadar barış çağrılarına, barış girişimlerine yanıt vermeyen başbakan, bu gencecik insanların ölümü nedeniyle siyasi sorumluluk sahibidir. Bu kanı durdurmak başbakanın ve hükümetinin elindedir."

Türk, grup toplantısında Başbakan Erdoğan’ın son operasyonların ardından bir kez daha dile getirdiği ‘eve dönüş’ çağrısını da değerlendirdi. Türk, “Devlet 20 yıldır teslim olacakları bekliyor. Sayın Başbakan da kendisini bu boş hayallerle avutmaya çalışıyor. Sanki üç beş kişi gelip teslim olunca sorun çözülecek. Şimdi bir kere ‘Eve dönüş’ çağrısı yaparken öncelikle o evin içini bir düzeltmeniz gerekmez mi? Evin içi bu haldeyken kim döner? Şimdiye kadar kim döndü? Bu noktada sorunun özünün görülmesi gerekir. Sorun üç beş kişinin gelmesi veya af ilan edilmesi sorunu değil.
PKK, Kürt sorununun bir sonucudur. Nedeni değildir. Eğer evin içini düzelterek, Kürt sorununu çözmezseniz, bir PKK gider, başka bir PKK doğar. Tarihin sayfalarına şöyle dönüp bir bakın! Bir birini izleyen 28 isyan bu bozuk evin içinden doğmadı mı? Niye bunları inkar ediyorsunuz? Sorun evin içinde. Başka yerlerde, dağlarda, taşlarda aramamak gerekir. Gerçekten o dağdaki gençlerimizin dönmesini mi istiyorsunuz? O halde demokratik katılım sürecini başlatın. Bunun için adım atın. Bir kardeşlik projesini geliştirin.

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile yaptıkları görüşmede Kürt sorunun ortak strateji ile çözümü konusunda mutabık kaldıklarını ifade eden Türk, “sorunun çözüm yeri Türkiye’dir. Ancak Ortadoğu halklarının bu sürece katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Yoksa birileri gibi dışarıda destek aramıyoruz" dedi.

Türk, grup toplantısında, doğu ve güneydoğu’da yaşanan kuraklığa da dikkat çekerek bölgenin afet bölgesi ilan edilmesini istedi.