Şampiyon Teknik Direktör konuştu!

Mersin Süper Amatör Ligi 70 puanla zirvede tamamlayarak Spor Toto Bölgesel Amatör Lig’e yükselen Silifke Belediyespor’u şampiyon yapan deneyimli teknik direktör Muzaffer Tozlu, sezon başından bu yana gelinen süreci Güney Gazetesi’ne anlattı. Sezona şampiyonluk hedefiyle başlamadıklarını belirten Muzaffer Tozlu, sezon boyunca aklının bir köşesinde hep şampiyonluk olduğunu ve şampiyon oldukları için mutlu olduğunu açıkladı. Tozlu, şampiyonluğa en çok yönetim adına sevindiğini söyledi

***Silifke Belediyespor ile anlaşma sürecinizi anlatabilir misiniz?

-Temmuz ayının başında başkan ve yönetim beni aradılar. Mersin’e geldiler konuştuk. Biz seni hoca olarak uygun gördük. Bizim mali bütçemiz çok kısıtlı. Medcem sponsorluğu bıraktı. Buna göre takım kuracağız. İşin özü, ‘bizim lüksümüz sen ol’ dediler. Biz çok pahalı, çok şaşalı transferler yapamayacağız. Bütçemize uygun dışardan 4-5 tane oyuncu transferi yapacağız. Genellikle Silifkeli futbolculardan kurulu bir kadro oluşturacağız dediler. Bende tamam dedim. Hedefimiz şampiyonluk değildi. Tek hedefimiz göze iyi gelen bir futbol oynamaktı. Araştırmaya girdik. Silifkeli hocalarla görüştük. Buna göre Silifkeli futbolcuları kadromuza dahil ettik. Toroslar Belediyespor’dan 4 tane transfer yaptık. Kaleci Mustafa, Mustafa Köseoğlu, Ramazan Zengin ve Tayyip Kara transfer ettik. 4 futbolcunun dışında herhangi bir transfer yapmadık. Böylelikle sezona başladık.

“10.GÜN ALLAH’IM BEN BU TAKIMLA NE YAPACAĞIM DEDİM”

***Şampiyon olacakken küme düşmüş bir takımın başına geçtiniz. O süreçte neler yaşadınız?

-10 Temmuz’da sezona başlamak istedik. Daha önce Silifke Belediyespor, Göksu Otel’de konaklıyormuş. Göksu Otel, otellikten çıkmış. Futbolcu olduğu için normal müşteri gelmiyormuş. Maddi ödeme yapılamamış. Bizde mevcut tesisleri yenileyelim dedik. Hummalı bir çalışma ile tesislerimizi yeniledik. Yönetimimiz gerçekten gecesini gündüzüne katarak tesisi yeniledi. Yatakhanesinden tutun, mutfağına kadar hepsini yeniledi. 22 Temmuz sabahı ‘bismillah’ diyerek idmanlara başladık. Bizler başladık ama altyapıdan gelen futbolcularla uğraşmak zor. Çünkü altyapıdan gelen futbolcuya işi öğretmeye çalışıyorsun. Maddi imkansızlıklardan ötürü kampa gidemedik. Silifke’nin sıcağında sabah ve akşam olmak üzere günde çift antrenman yaptık. 7’de sabah idmanı, akşam 6’da gece idmanı yaptık. Arada geçen sürede yenen yemekler, yapılan kahvaltı ve ara öğünleri sağ olsunlar yönetimin fedakarlığıyla yaptık. 10.gün, ‘Allah’ım ben bu takımı ne yapacağım’ dediğimi hatırlıyorum. İşimiz çok zordu. Küme düşmüş, 15 günde 3.Lig’e çıkacakken Süper Amatör’e düşen bir takımı devraldık. Futbolcular bıkkın. Herkes idman yapmak istemiyordu. Mutsuzlardı. Benim de idman şartlarım çok ağır. Her ne kadar yönetim bizlere, şampiyonlukla işimiz yok dese de kafamın bir tarafında şampiyonluk vardı. Kafamdaki soru işareti de, ‘şampiyon olur muyuz?’. Bu soru işareti Silifkeliler’de de vardı. Herkes ben geldiğim için Muzaffer Tozlu bu takımı şampiyon yapar dediler. Herkes bir beklenti içindeydi. Lakin benim hiç umudum yoktu. Kamp çalışmalarını sürdürürken 14.gün ben bir ışık gördüm. Pas antrenmanını gerçekleştirirken futbolcular bana o ışığı verdi. Tekrar tekrar yaptıkça çocuklar başarmaya başladı. Birde bizlere güveni veren idman olarak diğer takımlardan önde olmamızdı.

***Sezon başında siz idman yaparken diğer takımlar daha transfer dahi yapamadılar. Bu sürecin size olumlu bir artısı oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Diğer takımların sezona başlayıp başlamayacağı belli değilken biz tüm hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Fikstür çekimi öncesinde herkes transfer yaparken biz idmanlarımızı yapıyorduk. Ligin ilk maçına girdiğimizde aşağıya yukarı 54 antrenmanı tamamlamıştık. İzni az verdik. Sabah akşam çalıştık. Yaşı çok büyük Tufan Esin ve Mehmet Şıralı sakatlanmasın diye idman dozajını her oyuncuya göre ayarladık. Fikstür çekimi geldi. Herkes dışarıdan 10-20 oyuncu getirdi. Paralar harcanıyor. Dışarı da söylenenlere göre Silifke Belediyespor para harcıyor. Halbuki ben 4 oyuncu alıyorum. Para harcıyorum. Diğer takımlar 10-20 oyuncu transfer ediyor para harcamıyor. Benim tesisimde 5 oyuncu yemek yiyor. Diğer takımların tesislerinde 20 oyuncu yemek yiyor. Bunu günlüğe vurduğumuz zaman bir ton para tutuyor. Ligin ilk maçı geldi. İlk maçlar her zaman zordur. Rakip kim olursa olsun. İçeri de veya evinizde olun ilk maçlar her zaman zordur. Silifke’de bir ilk yapalım dedik. Maçı gece oynamak istedik. Sağ olsunlar federasyon kabul etti. Akşam maçı oynadık. Maçı 3-0’lık skorla geçtik. Sonra Erdemli’yi yendik. Sonra kendimize hedef koyduk. İlk 5 maçı kayıpsız geçmek istedik. 5’te 5 yaptık. Erdemli Belediyespor’u ağırladık. İlk yarı 3 net gol pozisyonu kaçırdık. İkinci yarıya da iyi başladık. Golü bulduk. 90+2’de gol yedik. Benim en büyük sıkıntım oyuncu yetersizliğiydi. Erdemli Belediyespor devrede 2 oyuncu değişikliği yaptı. Benim hamle yapacağım oyuncu yok. Çünkü genç oyunculardı.

“ŞAMPİYON OLDUĞUMUZDA RESİM ÇEKTİRİRİM DEDİM”

***Sezon içerisinde hiç üzüldüğünüz anlar oldu mu?

-Tabi biz galip geliyoruz ama sıkıntılar var. Dışarıda takımla ilgili dedikodular dönüyor. Allah’tan takımımızda 2 tane abi var. Futbolcuları kontrol edebiliyorlar. Takıma sahip çıktılar. 21 maç oynadık. 20’sini kazandık. Birinde ise berabere kaldık. Akdeniz Belediyespor’a 3-0 mağlup olduk. O maçtan aldığımız skor beni üzmedi. Maçtan sonra yapılanlar beni üzdü. Yöneticiler 3 işareti yaparak sosyal medyada paylaşmaları üzücü bir durum. Hocasına ve futbolcusuna bir sözüm yok. Ama idarecilerin paylaşımları üzdü. 7 aydır maçımla ilgili bir fotoğraf paylaşmadım. Hatta çocuklar bir gün dediler hocam fotoğraf çekilelim. Hiç resmin yok dediler. Bende şampiyon olduğumuz zaman çektiririm dedim. Şampiyon olduğumuz gün çektirdim. O lafımın arkasında durdum. Başka ilk 11’de resmim yok. Şampiyon olduk. Fotoğraf çektirdim.

***Silifke Belediyespor yönetimi bu sezon çok büyük fedakarlıklar yaptı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Bu şampiyonluğa kendi adıma sevinmedim. En çok yönetim kurulu adına sevindim. Gerçekten özverili çalıştılar. Geçen sezon Aksaray karşılaşmasında pankart hazırlamışlar. O pankartın boyası mutfağı batırmış. O boyayı başkanın sabahın 7’sinde kazıdığını biliyorum. Sabahın 6’sında yönetim kurulunun ekmek getirdiklerini biliyorum. Sezon başı anlaşırken yönetime şunu söylemiştim; futbolcularım bana kadroya neden giremiyorum diye gelsin. Bunun cevabı bende var, hazır. Ama futbolcum yönetim neden parayı yatırmadı diye bana gelmesin dedim. Beni futbolcuyla para konusunda karşı karşıya getirmeyin dedim. Onlarda bana söz verdiler. Maçlar başlamadan önce ödemeleri yapacağız diye söz verdiler. Ligler 1 hafta ertelendi ama yönetim ertelenmesine rağmen maçların oynanacağı hafta ödemeyi yaptılar. Bu ödemenin yapılması benim elimi çok rahatlattı. Maç başları günü gününe ödendi. Primi az aldık ama öz aldık. 1 tanesini sponsorumuz verdi. 3 tanesini kulüp yöneticilerimiz verdi. 26 maçta biz 4 prim aldık. Candan verilen primlerdi. En güzel prim buydu. Yönetim candan verdi primleri. Çünkü destekçileri yok. Silifke Belediyespor’a verilen bütçe ocak ayına kadar bitmişti. Medcem sponsorluktan çekilmişti. Kafeteryası olan arkadaşlar malzeme ve forma sponsoru oldular. Takım o yönden az harcama yaptı. Kampa gitmedik. Kampa vereceğimiz parayı takıma harcadık. Yönetim bir günden bir güne olsun yönetim benim işime karışmadılar. Hep elimi güçlendirdiler.


“ERDEMLİ MAÇI KIRILMA MAÇIYDI”

***Sezonun kırılma anı var mıydı? Varsa hangi maç sizin için kırılma anıydı?

-Ligin ikinci yarısında oynadığımız Erdemli Belediyespor maçı bizim açımızdan kırılma maçıydı. Çünkü bizim takımımızda çok genç futbolcu vardı. O maçı hep düşünüyorum. O maçta mağlup olsaydık takım olarak dağılabilirdik. O risk vardı. Takım olarak inandık ve şampiyon olduk. Şampiyonluğun ardından oyuncularıma teşekkür ettim. Benim gibi bir adama sezon boyunca katlandınız teşekkür ediyorum dedim. Onlarda bana bizim gibi futbolculara katlandığın için bizler sana teşekkür ediyoruz dediler. Mesela ben ligde 1 günde 22-23 kişi antrenman yapmadım. Hep 13-14 kişi antrenman yaptım. Bizi devre arasında bırakıp gidenler oldu. Ben futbolu bırakacağım, ben başka takıma gideceğim diyerek ayrıldılar. 12 kişi antrenman yaptığımız günlerde dahi umutsuzluğa düşmedim. 11 kişi kalana kadar antrenmanlara devam dedim. 12 kişi geldiği zaman farklı idman uyguluyordum. Fazla kişi geldiğinde farklı antrenman metodu uyguluyordum. Çok iyi gençlerimiz çıktı. Abilerine ayak uydurdular. Ön tarafımız gençlerden oluştu. Bizlere çok kritik maçlar kazandırdılar. Mesela Erdemli Belediyespor maçında dakika 30-35 4-0 oldu.

***Sizce Mersin Süper Amatör Lig’in her sene kalitesi düşüyor mu?

-Futbolcu kalitesinin her geçen sene düştüğü bir lig yaşıyoruz. Bu bir gerçek. Gelecek sene veya 5 sene sonra futbolcu kalitesinin daha da düşeceğini düşünüyorum

***Bölgesel Amatör Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren İçel İdman Yurdu ile düşünceniz nedir?

-İçel İdman Yurdu’nda kim çalışırsa çalışsın, kim görev yaparsa yapsın yeter ki takım başarılı olsun düşüncesindeyim. Yok yönetimi beğenmiyorum yok hoca şöyle yok hoca böyle. Bu zihniyeti bırakın kardeşim. İçel İdman Yurdu’nun 3.Lig’e çıkmasını istiyorum. Mersinimiz bu noktalarda olmamalı. 95 yıllık bir kulübün üzerine toprak attılar. Arma konusu hakkında bilgi sahibi değilim. Bu takıma öyle ya da böyle takıma sahip çıkılması gerekiyor.

RÖPORTAJ: AHMET SÜTCÜ