Kafanızı kuma gömmeyin...

Mersin İdman Yurdu'nun kapanmasının ardından yeni oluşuma gidildi. İçel İdman Yurdu ismiyle temiz bir sayfa açıp "Diriliş" mücadelesine çıkıldı. Bölgesel Amatör Lig'in en iyi takımı kuruldu.

Yönetim bu konuda elinden gelenin fazlasını yaptı. Özellikle hiç geliri olmayan bir Lig'de bu kadar uçuk rakamlarla bu fedakarlığı yapmak önemli bir iş. Yönetimin bu çabasını, gayretini kutlamak lazım.

Taraftarlar uzun bir aradan sonra inanılmaz organize oldu. Bir kentin taraftarı demek o takımın yaşaması demektir. Kenti ayağa kaldıracak hamleler yapan, Ceyhan maçına 10 bin taraftarı toplayan Şeytanlar karşılaşmaya damga vurdu.

Yönetim, taraftar, basın ve halk bu kadar bütünleşmişken kent protokolü nerede bunu merak ediyorum. Bu takım Türkiye'nin en zor Ligi'nde mücadele verirken ve hiç kimseden bir kuruş maddi destek görmezken, takıma manevi destek vermesi bu kadar zor mudur ?

Tabi ki her zaman destek veren Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak'ı görmezden gelemeyiz. O da bu kentin belediye başkanı. Ama hemen hemen her maçta atkısını takıp maça geliyor.

Dostlar alışverişte görsün mantığı ile 15 dakika izleyip gitmiyor. Bu davranış kenti yöneten hiç kimseye yakışmıyor. Tribünlere şirin görünmek adına yapılan bu tür hareketleri de kimse yemiyor.

STK Başkanları her gün bir ziyarette boy gösteriyor. Bir tepsi baklava alıp takımın idmanına gitmek bu kadar mı zor ? Daha ne kadar kafanızı "Kuma gömüp" bu takımı görmezden geleceksiniz ?

Mersin ekonomisini yönetiyoruz diye hava atıyorsunuz. Ancak viski masalarında keyif yapıyorsunuz. Siz STK yönetmekten çok kendi içinizde yarattığınız "Zenginler kulübü" nde keyif çatıyorsunuz.

Yalnız şunu farketmeniz lazım. Artık kafaları "kuma gömme" devri bitti. Herkes her şeyi çok iyi şekilde görüyor. Eğer bu takım şampiyon olursa o stadyumda fotoğraf karesine girmek isterseniz o zaman da bu taraftar size gereken cevabı "NET" bir şekilde verecektir...