Susmayın..

Mersin İdmanyurdu’nda genel kurul yaklaşıyor, ancak kimseden çıt çıkmıyor..
Kimse derken yanlış anlamayın..
Sözüm, kulübü bu duruma getirenlere..
Takımı araştırmadan, kim olduğunu öğrenmeden Ali Tekin’e teslim edenlere..
Sahip çıkmayan ve kaderine mahkum bırakanlara..
Yapılan onca yanlışa, yalana ve adeletsizliğe ses çıkarmayanlara..
Ve deve kuşu misali kafalarını kuma gömenlere..

Genel Kurul yaklaşıyor..
Adaylar çıkıyor..
Mesela Mahmut Karak..
Tüm camia Ali Tekin travmasını hala üzerinden atamamışken, şimdi Mahmut Karak’a nasıl güvensin?
Taraftarla, basınla, kentle kavga eden, karşı karşıya gelen bir ismi nasıl başkanı olarak kabul etsin?
Mersin İdmanyurdu’na yıllarını vermiş kişileri, maddi manevi destekte bulunanları, eski yöneticileri ve başkanları üyelikten silen, yerlerine yüzlerce ismi kaydeden bir yönetimin devamını nasıl içine sindirsin?

Mesela Aydın Oğuz..
Ali Tekin geldiği günden bu yana ağır muhalefetini esirgemedi..
Tek başına başladığı mücadelesinde bugün arkasına tüm taraftarı ve kenti aldı neredeyse..
Ancak yeter mi?
Bu yükün altından kalkabilir mi?
Büyükşehir Belediyesi’nin, kurumların ve iş adamlarının da desteğini arkasına alabilir mi?
Yaptığı sine-i millet çağrısına karşılık bulabilir mi?
En önemlisi, yeni delege yapısıyla bu seçimi kazanabilir mi?

İşte size en ciddi 2 aday..
Eee, o zaman neyi bekliyorsunuz ağır abiler..
Neden hala sesiniz çıkmıyor?
Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz..
Senin eserin değil mi bu takım?
Geçtiğimiz sene dereyi geçerken atın değiştirilmemesi gerekirken sen almadın mı bu kulübü?
Destek olmak yerine sahip olmayı tercih etmedin mi?
Bıraksaydın da Ali Kahramanlı düşürseydi bu takımı..
Peki ondan aldın Hüseyin Çalışkan’a verdin..
Bir alt lige düşmüş,ilk 5 haftada 7 puana ulaşmış, takım olma yolunda önemli mesafe almış olan Hüseyin Çalışkan, güçlü bir yönetim listesini de yapmışken, neden verdin Ali Tekin’e?
Niçin araştırmadın?
Peki ona da verdin, sonrasında tüm kentin gördüğünü neden görmezden gelip niçin masaya yumruğunu vurmadın?
Kaçıp giderken, niye ‘nereye hemşerim’ demedin..
Bugün yaşanılan kaosa niçin müsade ettin?

Bu kadar müdahalenin üzerine bir müdahale daha etmen gerek sayın Başkan..
Takıma senden başka sahip çıkan yok şuan..
Maddi destek verende..
Eyvallah..
Ama madem girdin bir işe, kurtarmak da sana düşer bu saatten sonra..
Onun için daha fazla bekleme..
Vakit geçirme sayın başkan..
Taraftar seni seviyor, güveniyor..
Onların sesine kulak ver..
Yalanlar söylendi, sustun..
Tüm kent kandırıldı, sustun..
Taraftarlar arasında ikilik yaratılmaya çalışıldı, sustun..
Yüzlerce üye silinip, yerlerine yüzlercesi usulsüzce eklendi, yine sustun..
Ama artık susma..

Sayın Valim, sizde susmayın..
Milletvekillerimiz sesiniz çıksın artık..
Belediye Başkanları neredesiniz?
Kurum Yöneticileri, İş Adamları, siyasiler ses gelsin..
Susmayın ki kurtulsun bu takım..
Yeniden ayağa kalkabilsin..
Unutmayın;
En karanlık gece bile sona erer ve güneş yeniden doğar..