Kandırıldık!

Mersin İdmanyurdu taraftarları Şeytanlar Gurubu, bir basın bülteni yayınlayarak gelinen süreci değerlendirdi. 92 yıllık bir camianın yok olmasını endişe ile izlediklerini söyleyen Şeytanlar Gurubunun açıklaması şu şekilde;

92 Yıllık koca bir çınarın yok olmaya mahkum bırakılmasını hep birlikte gördük ve endişe ile izledik. Bu süreçte SESSİZ ÇIĞLIĞIMIZI malesef duyuramadık. Yada duymak, sorumluluk almak ve müdahale etmek kimsenin işine gelmedi. 28 Eylül’deki Genel Kurul’dan 1 gün önce ortaya çıkan ve kulübün anahtarını teslim alan Başkanın vaadlerine inandık, güvendik. Ancak kandırıldığımızı çok geçmeden anlamamıza rağmen tüm çabamız sonuç vermedi. ASLINDA KANDIRILAN TÜM KENTTİ.

Biz istedik ki bu çınar yok olmasın, yaşasın. Gölgesi eksik olmasın üzerimizden. Emin ellerde var olsun. Ama malesef başaramadık. SESSİZ ÇIĞLIĞIMIZI kimseye duyuramadık.

Mersin İdmanyurdumuzun yaşayabilmesi için transfer tahtasının açılması kaçınılmazdı. 6 Saniyede bu tahtayı açabileceğini söyleyen Ali Tekin ve Yönetiminin niyetinin ne tahta ne de Mersin İdmanyurdu olmadığını, bizleri bu süreçte yalan ve dolanla oyaladıklarını kısa sürede gördük. Bir taraftar olarak haklı tepkimizi gösterdiğimizde de Tekin ve Yönetiminin yalanlarına ve iftiralarına maruz kaldık. Hatta ve hatta AS Başkan MAHMUT KARAK’ın başını çektiği yeni bir taraftar gurubu karşımıza çıkarılarak, taraftarlar arasına mifak tohumları ekildi. Ancak Karak ve bu taraftar gurubunun asıl amaçlarını daha ilk maçta silah yakalatlamaları ile tüm kamuoyu gördü.

Hiçbir sözünü yerine getiremeyen, projeleri havada kalan, yalan dolan ve iftiralarla insanları birbirine düşüren, taraftar başta olmak üzere tüm kenti kandıran bu iş bilmez yönetim ile ilgili başta Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere Sayın Bakanımız Lütfi Elvan’ı, Milletvekillerimizi, Valimiz Özdemir Çakacak’ı ve Belediye Başkanlarını defalarca göreve çağırdık. Ancak kimse oralı olmadı, koca çınarımızın yok olmasına seyirci kalındı.

Bizler herşeye rağmen transfer tahtası için bir umut beklerken, boşuna beklediğimizi geç olmadan anladık. Bugün yarın diyerek, tuttukları kiralık kalemlerle tarihler vererek bizleri oyalayan Ali Tekin ve Yönetiminin aslında hiçbir futbolcu ile anlaşamadıklarına şahit olduk. Transfer tahtası ile ilgili umutlarımızı kaybettiğimiz sırada ise TEMLİK iddiaları ile kahrolduk.

Şimdiye kadar cebinden 1 TL bile harcamayan, başkanlığı sürecinde gelen milyon TL’leri nereye harcandığını sır gibi saklayan ve hesap veremeyen Ali Tekin ve Yönetimi ‘Mersin İdmanyurdu’nun malı deniz’ diyerek kulübü kendilerine borçlandırmışlardır. Anadolu Bank’a Ali Tekin 17 Milyon TL civarında olan temliği koyarak kulüp gelirlerine adeta göz dikmiştir. Hatta ve hatta bu temlik yüzünden birbirlerine düşmüşler, ‘Ben koyacaktım, sen koyacaktın’ kavgasına girişmişlerdir. Genel Kurul kararı alındıktan sonra böyle bir temliğin konulması düşündürücü olduğu kadar ‘VAHİM’dir.

Hele ki bu kulübün menajere ve CEO’ya ihtiyacı yokken, futbol kamuoyunda isimleri çok da iyi anılmayan Haluk Hallaçoğlu ve Caner Çuvalcıoğlu gibi isimlerin kulüp kapısından içeri sokulması da ayrı bir vahamiyet konusudur. Şöyle ki bu isimler ilk olarak Mersin’in evladı ve aylık maaşı 5 bin TL olan Levent Arıkdoğan’ı gönderip yerine 8 yardımcısı ile birlikte halen sözleşme şartları açıklanmayan Yusuf Şimşek’i takımın başına getirmişlerdir. Geçtiğimiz hafta görevinden ayrılan Yusuf Şimşek sözleşmesi gereği kulüpten bugün itibari ile alacaklı durumdadır. Yine aynı kişiler Genel Kurul Kararı alınmasına rağmen bugün Ogün Temizkanoğlu’nu takımın başına getirmek için düğmeye basmış ve kulübü daha da borçlandırmak adına operasyona başlamışlardır. Bu durum tüm Mersin İdmanyurdu camiasına rahatsızlık vermektedir.

Yalan dolan ve iftiraları bir kenara bırakarak, bu kadar haksızlık, hukuksuzluk ve adeletsizliğe artık kenti yönetenler sessiz kalmamalıdırlar. Gerekeni geç kalmış olsalar da yapmalıdırlar. Ardından 18 Şubat’ta yapılacak olan Mersin İdmanyurdumuzun Genel Kurulu için şimdiden kolları sıvayıp, Bu Koca Çınarı yeniden nasıl ayağa kaldırılabilir kafa yormalıdırlar. Biz Mersin İdmanyurdu taraftarı olarak taşın altına elimizi değil gövdemizi koymaya dün olduğu gibi bugünde hazırız. Kenti yönetenlerin de aynı sorumluluk bilinci ile hareket ederek Mersin idmanyurdumuzun yeniden ayağa kalkabilmesi için çaba sarfetmelerini beklemekteyiz. Aksi takdirde 92 yıllık bu kulüp yok olup gidecek, olan da sadece taraftara değil tüm kente olacaktır.