ÇEKİRDEKÇİ..

Birkaç gün önce bir telefon..
‘Selamunaleyküm’..
‘Aleykümselam’..
İşte ‘ben falanca filanca’..
Önce hoş beş muhabbet..
Sonra asıl mevzu..
Sosyal medyada yaptığım bir paylaşımı Mersin İdmanyurdu yöneticisi olan zat-ı muhterem ÇEKİRDEKÇİ üzerine alınmış..
Ne alakaysa..
Halbuki 10 yaşındaki bir çocuğa okutup, yorumlatsa anlayacak paylaşımın ne Mersin İdmanyurdu, ne de yönetimi ile ilgili olmadığını..
Kendisi okumuş, öyle yorumlamış..
Normaldir..
Sonra anlattım, zor da olsa ikna ettim..
Ardından bir salvo daha..
(Birkez daha rahmet diliyorum) ‘Benim annem öldü neden haber yapmadın!!!’
O an birkez daha anladım ÇEKİRDEKÇİ’nin neyin peşinde olduğunu..
Uzatmayacağım, biraz atıştık, yüz yüze görüşmek üzere telefonu kapattık!..

Sonra ÇEKİRDEKÇİ önce radyo sonrada bir TV programına katılmış..
Radyoda dinlemedim, vakit kaybetmek istemedim..
Ancak Televizyonda söyledikleri, izleyen birkaç arkadaşı öylesine rahatsız etmiş ki beni arayıp programı izlemem konusunda uyardı..
Şimdiye kadar kendisi ile ilgili ne tek bir cümle yazı yazmışlığım var, ne de malum telefon görüşmesinin dışında muhataplığım..
Ancak şahsım ile ilgili atığı İFTİRALAR, YALAN, DOLAN ve KARALAMA KAMPANYASI karşısında hayretler içerisinde izledim programı ve bu yazıyı yazmak zorunda kaldım..

Önce beni ve spor yazarı arkadaşlarımı isim isim vererek taraftarın önüne attı bu ÇEKİRDEKÇİ..
Taraftara ‘Bunların haddini bildirin’ diyerek, direk bizleri hedef gösterdi..
Sonra bu ÇEKİRDEKÇİ daha da ileri giderek, benim ve arkadaşlarımın birilerinin adamı olduğumuzu, onlar istediği için Ali Tekin’i eleştirdiğimizi iddia etti..
Hatta akçeli işlere girdiğimizi ve bu yazıları maddi menfaat karşılığında kaleme aldığımızı ima etti..
Benim bu yazılar sonrasında sıfır bir araba aldığımı UTANMADAN, SIKILMADAN söyledi..

Şimdi gelelim asıl meseleye..
İsim vermiyorum, ÇEKİRDEKÇİ diyorum..
Çünkü kendisini dün akşamki program sonrası ciddiye almıyorum..
Bugün itibari ile şahsım adına atmış olduğun İFTİRALARI, İDDİLARI ve YALANLARI ıspatlamak zorundasın..
Ispatlamazsan NAMERTSİN..
Benim Gazetecilik yaşamım boyunca bir başkandan, bir yöneticiden ya da Mersin İdmanyurdu ile alakalı bir isimden tek 1 kuruş aldığımı, reklam, ilan, abone yaptığımı ıspatlayacaksın..
Ispatlamazsan NAMERTSİN..
Benim Gazetecilik yaşamım boyunca Mersin İdmanyurdu üzerinden tek bir deplasmana gittiğimi, kulübe 1 kuruş bile olsa bir masrafım olduğunu ıspatlayacaksın..
Ispatlamazsan NAMERTSİN..
Yalanla, iftirayla sıfır araba aldığımı söylüyorsun..
Benim bile haberim olmayan o sıfır arabayı ıspatlayacaksın..
Ispatlamazsan NAMERTSİN..

Bu saydıklarımdan 1 tanesini ıspatla, ben bugün itibari ile 14 yıldır namusumla şerefimle yaptığım Gazeteciliği bırakıyorum..
Bu kenti de terk ediyorum..
Bırakmazsam, terk etmezsem NAMERDİM..
Ancak sen bunlardan 1 tanesini bile ıspatlayamazsan nesin?
Ne yapacaksın?
Kişilik haklarıma saldırmana, gazeteciliğime söz söylemene, izin vermem ÇEKİRDEKÇİ..
Çıkıp kamuoyu önünde iftiralarını ıspatlayacaksın..
Ispatlayamazsan zaten Yüce Türk Adaleti önünde bunun hesabını vereceksin..

Son olarak;
Daha düne kadar dükkanında fındık fıstık kavuranlar..
Maçlarına gelmeyi bırakın stadının önünden geçmeyen adamlar..
Hayatlarında futbol maçı izlememiş sahte futbol bilimcileri..
Bizler karda kışta deplasmanlarda takımı takip edip haber peşinde koşarken, sizler neredeydiniz?
Bugün bu insanlar çıkıp ‘Mersin İdmanyurdu’culuk oynuyorlar ya en çok da bu tuhafıma gidiyor..
Bizi sorgulamak ne haddinize ne de tecrübenize yeter..
Zaten bu takımın başına ne geldiyse sizin gibi iş bilmezler yüzünden yüzünden geldi..
Sizin gibiler yüzünden de korkarım yok olup gidecek..