Malzeme bu!

Maddi olarak tarihinin en kötü dönemlerini geçiren Mersin İdman Yurdu’nda Kulüp Futbol Şube Sorumlusu Vedat Yüksel, “Maalesef bize destek veren kimse yok. Para ve destek veren yok ama lafa gelince herkes eleştiriyor. Parasız bu işler dönmüyor, bu kadar parayla ancak bunu yapabiliyoruz çünkü elimizdeki malzeme bu. Bu şartlar altında bu sene Süper Lige tekrar dönme gibi bir hedefimiz yok. Bu takımı bu sezon nasıl kümede tutabiliriz diye kara kara düşünüyoruz” dedi.


Kulübün geleceğiyle açıklamalarda bulunan Mersin İdman Yurdu Futbol Şube Sorumlusu Vedat Yüksel, kulüp olarak çok zorlu bir sürece girdiklerinin altını çizerek, “Tabi ki herkes kulübün geleceğini merak ediyor. Üst üste iki tane olağanüstü genel kurul yaptık ancak kulübü yönetmeye talip ne bir başkan ne de bir yönetim kurulu çıkmadı. Eğer son olağanüstü kurula yine gitseydik ve kimse çıkmasaydı kulübün kapısına kilit vurmak zorunda kalacaktık. Çünkü kulüp o zaman kayyuma değil direk kapanmaya gidecekti. Mersin İdmanyurdu bir şirket olmadığı için kulüp fesh olacaktı. Bizim de gönlümüz 90 yıllık koca çınarın kapatılmasına gönlümüz razı olmadı. Kimsenin bu kulüp için bir şey yapmaya gönlü yok. Biz de mecburen kulübün sahipsiz kalmaması için elimizi taşın altına soktuk. Tabi futbolda şöyle bir durum var; başarısız bir yönetimin arkasında kimse durmaz. Bu bir gerçek. Ancak başarısız durumu ortadan kaldırmak için yine herkesin bir araya gelip bu kulübün ayağa kalkması için destek olması lazımdı. Biz de oyuncularımızı elimizde tutmak için onların parasını verdik ki bizden sonra gelecek yönetimin eli rahat olsun diye. Biliyorsunuz bazı futbolcularla ilgili sıkıntılar vardı. Kaleciler Muammer, Nihat Şahin, Khalili, Sadiku, Mehmet Taş ve Mitroviç ile ilgili sorunlar vardı. Kaleci Muammer kulübün bulunduğu zor durumdan faydalanarak 250 bin EURO verip ayrılmak istediğini söyledi. Biz de böyle bir kararı almaya yetkimizin olmadığını söyledik. Çünkü kaleciyle ilgili sıkıntımız vardı” diye konuştu.
“KİMSE SAHİP ÇIKMADI”
“Bizi başarısız bulabilirler ancak bir iki defa olağanüstü genel kurul kararı aldık ancak kimse bu kulübü sahiplenmedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve mevcut kulüp başkanımız Hüseyin Çalışkan dışında bu kulübe kimse sahip çıkmadı” diyen Yüksel, “Bu sene maddi durumumuzdan dolayı gençlerden kurulu bir kadroyla mücadele etme kararı aldık. Tabi bu gençlerin arasında Mitroviç, Mihaylov, Serol ve Nurullah gibi tecrübeli isimler de var. Maalesef transfer tahtasını açamadık. Transfer tahtasını açabilmek için yaklaşık 8 Milyon TL gerekiyordu. Transfer tahtasını açtıktan sonra transfer yapmak için en az 4 milyon lazım. Yani iyi bir takım kurmak için yaklaşık 13 milyona ihtiyacımız vardı. Bu bizim A planımızda ancak bu parayı şehirden toplayamadık. Biz de bunun üzerine B planımıza geçtik, yani gençlerle yola devam etmek. Bütün bu zorluklara rağmen bu takım kampa gitti ve iyi sonuçlar aldı. Mersin’e döndüğümüz de basının bizim yanımızda olması gerekirken maalesef bize destek veren kimse yok. Para ve destek veren yok ama lafa gelince herkes eleştiriyor. Parasız bu işler dönmüyor, bu kadar parayla ancak bunu yapabiliyoruz çünkü elimizdeki malzeme bu” şeklinde konuştu.
“PARADAN SÖZ EDİNCE HERKES KAÇACAK DELİK ARIYOR”
Yönetim olarak kendilerinin ve Levent Hocanın ateşten gömlek giydiğini vurgulayan Yüksel, değerlendirmelerine şöyle devam etti; “Herkesten destek bekliyoruz. Planı ve projesi olan herkesi dinlemeye hazırız. Kent basını da bize haksız eleştirilerde bulunuyor. Yapılması gerekeni bizler de biliyoruz. Evet doğru transfer tahtasının açılıp bu takıma takviye yapılması lazım. Peki para nerede? Paradan söz edince herkes kaçacak delik arıyor. Kimse kombine almıyor. Musa Timur, NEF Gayrimenkul Galatasaray’a sponsor olup yıllık 3 milyon dolar para veriyor. OPET’in sahibi Fikret Öztürk’ün oğlu gitti Antalyaspor’a başkan oldu. Mersin’de bu kulübü ayağa kaldıracak iş adamlarımız yok mu? Var hem de yüzlerce. Bize destek verilmezse biz u parayı nerede bulacağız. Forma satışı yok, kombine alan yok peki nereden bulacağız? Biraz akıllı ve mantıklı olmak lazım. O yüzden İdmanyurdu ile ilgili alacağımız kararlarda iyi düşünmemiz lazım. Ağzımıza gelen her şeyi söylersek bu takıma zarar vermiş oluruz. Sonuçta beğenseniz de beğenmeseniz de bu kulübün başında bir başkan ve onun yönetim kurulu var.”

“BÜTÜN SORUMLULUK 2-3 YÖNETİCİNİN ÜSTÜNDE”
Yönetim kurulunda 15 isim bulunduğunu ama bütün yükün maalesef 2-3 yöneticinin üzerinde olduğunu ifade eden Yüksel, “Bu durum tabiî ki bizi de çok mutlu etmiyor. Ben neden bu kadar sorumluluğu üstüme almaya çalışayım ki… Düşünsenize bizim stada idman için gelecek otobüsümüz yok. Allahtan Büyükşehir Belediyesi var. Kurumsal bir yapı değiliz, dikili bir ağacımız yok. Bu şartlar altında bu sene Süper Lige tekrar dönme gibi bir hedefimiz yok. Bu takımı bu sezon nasıl kümede tutabiliriz diye kara kara düşünüyoruz. Bu gençlerle birlikte nasıl kulübümüzün borçlarını azaltıp, tesisleşebiliriz diye düşünüyoruz. Bizim bütün derdimiz bu. Gerçekçi olması lazım” dedi.
“BASINLA KULÜP ARASINDA İLETİŞİM EKSİKLİĞİ VAR”
Basınla kulüp arasında iletişim eksikliği bulunduğuna dikkat çeken Yüksel, “Bazı basın mensupları olayların iç yüzünü bilmeden yorum yapıyorlar. Halbuki benim telefonum 24 saat açık. İstedikleri zaman beni arayıp bilgi isteyebilirler. Bu işi bilen insanlarla yol almak lazım. Biz geldik çok mu başarılı olduk, hayır ama geçmişi bir kenara bırakıp bu gençlere destek olmalıyız. İyi günde herkes var ama maalesef kötü günde kimseyi yanınızda bulamıyorsunuz. Basından ricam; eleştiri yapsınlar ama belden aşağı vurmasınlar. Bizi acımasızca eleştirmesinler. Kalmak istemeyen futbolcuyu takımda tutamazsınız. Mehmet Taş olayında olduğu gibi gemileri yaktı gitti ama bunun yanında Nurullah gibi karakterli oyuncular da var. Sözleşmesi bitmesine rağmen takımı bu zor dönemde bırakıp gitmedi. Nurullah ve Mitroviç gibi futbolculara sahip çıkıp destek olmalıyız. Bu kentin bu dönemde bu takıma sahip çıkması lazım. Bilet fiyatları simit parası ama gelen yok” ifadelerini kullandı.