MHK, Bölgesel Semineri'ni yaptı

Merkez Hakem Kurulu (MHK) Bölgesel Semineri'ni Mersin'de yaptı. Akdeniz İhracatçı Birlikleri'nde (AKİB) yapılan seminere, MHK üyesi Bedri Dölkeleş ile Kadir Tozlu ve birçok hakem katıldı.

Seminer öncesi konuşan MHK ve Profesyonel İcra Kurulu (PMİK) üyesi Dölkeleş, Uluslararası Futbol Birliği (IFAB) Kurulu'nun futbol oyununda yaptığı değişiklerden bahsetti. Futbol oyununda birçok radikal değişikliğin yapıldığının altını çizen Dölkeleş, "Bunların içinden 10-15 tanesi hakemlerin çok sık karşılaşabileceği konulardır. Dolayısıyla futbolun daha seyir zevkine uygun ve adil olmasına yönelik değişikleri içeriyor bunlar. Tabi kamu oyunun gözü önünde en belirgin olanlardan biri santra vuruşunun geriye doğru yapılabilmesi olacaktır belkide. Eskiden sakatlanan oyuncu her halükarda sahaya sağlıkçı giriyorsa dışarı çıkmak zorunda kalıyordu. Şimdi ise oyuncu faule maruz kalıp sakatlanırsa, faulü yapan rakibi de sarı yada kırmızı kart gördüyse artık sağlıkçı sahaya girse bile dışarı çıkmayacak. Tabi tedavi süreci kısaysa bu olacak yoksa yine tedavisi uzun olacak olanlar saha kenarına çıkacak. Ancak bu şekilde küçük bir tedavinin ardından artık oyuncu takımını 10 kişi bırakmamış olacak. Artık penaltı atış sırasında feyk atmak kalktı. Topun başına gelip, duraklayıp, kaleciyi yatırıp ondan sonra bir köşeye atma uygulaması kalktı. Eskiden bu atış tekrarıydı, şimdi ise o oyuncuya ihtar ve aleyhine de endirekt vuruş. Yani penaltı gitmiş olacak. Bu önemli değişikliklerinden bir tanesi. Penaltı atışlarında artık kaleciler bir adım bile öne çıkamayacak. Artık ceza sahası içinden 2 oyuncu avuta çıkarlarsa, hücum oyuncusu ceza sahası içinde kalan topu almak için geriye dönerken, rakibi faul yaparsa penaltı. Pozisyon oyunun dışında olmasına rağmen artık penaltı oluyor. Eskiden hakem atışıydı çünkü ihlal dışarıda oluyordu. Bir başka önemli değişiklik. Esame listesinde bulunan 14 kişiden bir tanesi top kaleden içeri girerken oyuna müdahale ederlerse eskiden hakem atışıydı, şimdi penaltı oluyor. Ceza alanında bariz gol şansı içeren faul pozisyonlarında doğrudan üçlü cezaya sebep olan karar hafifletilecek. Ceza alanındaki bariz gol şansı pozisyonunda kırmızı kart gösterimi kuralı yumuşatılacak. Eğer oyuncu ceza sahası içinde istemeyerek faul yaptıysa, zamanlama hatasıyla faulü yaptıysa sadece penaltı verilecek ve kırmızı kartla cezalandırılmayacak" şeklinde konuştu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra bazı gözlemcilerin ilişkisinin de kesildiğini belirten Dölkeleş, "15 Temmuz'da yaşadığımız darbe girişiminin ardından birçok kurumda olduğu gibi MHK'da da incelemeler yapıldı. Emniyet ve MİT'ten gelen raporlar doğrultusunda 199 kişi olan klasman gözlemcilerimizden 32'si aramızdan ayrıldı. Şu anda 167 kişiye düştü. Tabi bir önceki kurul üyesi arkadaşlarımız üst klasman gözlemcisini 42 olarak yapmış ancak o sayı da şu anda 29'a düştü. Bu 29 kişiyi 18 maça atayacağız. Tabi klasman grubundan değer verdiğimiz bazı arkadaşlarımızı, hocalarımızdan 5-6'sını burada kullanacağız. Buralardan destek almasak çok zorluk yaşarız. Çünkü önümüzdeki günlerde mazeretli olan olacak, izinli olan olacak yada cezalı olanlar olacak ki o zaman sıkıntı yaşarız" diye konuştu.

Uzun süre gündemde olan yabancı hakem konusuyla ilgili de Dölkeleş, "Yabancı hakem konusu çoğu zaman gündeme getirilir. Ancak biliyorsunuz ki UEFA’da görev yapan başta Cüneyt Çakır olmak üzere çok kaliteli hakemlerimiz var. İlerleyen dönemlerde hakemlerimiz Avrupa da daha iyi müsabakalar yönetecektir. Bu her zaman gündeme getirilir ama iyi ki uygulanmaz. Dolayısıyla hakemlerimizin performansları iyi. Avrupa Şampiyonasındaki hakemleri de seyrettik, ne hatalar yaptılar. Yani futbol bir hata oyunu. Kaleci hata yapacak, futbolcu hata yapacak, idareci yanlış transfer yapacak, teknik direktör yanlış oyuncu değişikliği yapacak, hakemde çaldığı 40, 50 düdükten bir iki tanesini hatalı çalabilecek. Hatasız hakem diye bir kavram yok. Dünyanın her tarafında da hakemler hata yapıyor. Bu kabul edilebilir bir talep değil" ifadelerini kullandı.


Hakemlere karşı bazen sert söylemlerde bulunduğunu vurgulayan Dölkeleş, "Çünkü ben TFF'nin temsilcisiyim. Ben MHK üyesi olarak hakemlere hizmet etmeye gelmedim. Ben TFF’ye ve Türkiye futboluna hizmet etmeye geldim. Buna katkı sunacak herkesi yukarılara taşırım. Bu benim görevim, sorumluluğum. Ahmet’ti, Hüseyin’di bu beni bağlamaz. Bu söylediklerim acı gelebilir ama bu böyle. Biz size hakemliği öğretebiliriz ama biz size karakter ve kişilik veremeyiz. Karakter ve kişiliği ailenizden veya çevrenizden alabilirsiniz. Hakemlikte bize yarım gelirseniz, biz size öğretiriz ama diğer konuda yarım gelirseniz bir gün ayağınız kayar. Bizim için duruş ve kişilik önemlidir. Dolayısıyla kişilikli olun. Kişilikli olan hakem ve gözlemci benim canımı yesin" dedi.