Hiç utanmıyor musunuz?

Mersin İdman Yurdu’nda yaprak kımıldamıyor. Herkes konuşuyor. Futbol Şube Sorumlusu Vedat Yüksel bir taraftan, Başkan Hüseyin Çalışkan diğer taraftan açıklamalar yapıyor. “Bize destek verin. Zor durumdayız”…

Destek verilsin. Paralar ödensin. Sizde milletin parasıyla hava atın. Biz elimizi cebimize atmayalım, Vali, Belediye Başkanı, iş adamları versin biz yönetelim diyorsunuz. Oldu başka bir arzunuz var mı paşalar? Olmadı birde sizi verilen paraları ödediniz diye ödüllendirip kampta bedava tatil yaptıralım? Kusura bakmayın da kimse bu kadar enayi değil.

Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü makamı “Ağlama” yeri değil, icraat yapma yeridir. Siz konuşmaktan başka ne yapıyorsunuz? Elinizi cebinize attığınız yok. Bol bol sallayın. Bu sallamalarınızı da insanlar yerse…

Pedriel geldi, Sinan yolda, Tita ile her an anlaşabiliriz diye diye insanları kandırmaktan sıkılmadınız mı? Sadiku kampa gidecek dediniz, adam ülkesine geri dönmek istiyor. Khalili gelecek diyorsunuz onun da gelmeye niyeti yok.

Genç oyunculara komik rakamlar önerip küstürdünüz. Güvenim tam dediğiniz bu oyunculara verdiğiniz rakamları BAL Lig’inde mücadele eden bir takımın bile vermediğini, hatta onların daha fazla rakamlara imza attırdıkları ortada.
Personel maaşları 8 aydır yatmıyor. Onlarda kazan kaldırdı. Paraları ödenmezse onlarda iş bırakacak. Benim merak ettiğim ise bu sorunların içinde halen tozpembe hava yaratıp bu kadar yalanı aynı anda nasıl söylüyorsunuz? Pes doğrusu…

Geldiğiniz günden bu yana yok o borç, yok bu borç diye diye takımı bitirdiniz. Olağanüstü Genel Kurulda bu takımı size ayaklarınıza ip, kafanıza poşet, kulağınızı kulaklık tıkayarak zorla mı verdiler?

Şimdi gelinen nokta da takımın en büyük düşmanı sizlersiniz. Bunu artık herkes görüyor. İnsanlar bekliyor. Boşa bir bekleme. Takımın yolu çizilmiş. Bu takım bu kadro yapısı ile 2. Lig’e gider. Siz bu takımdan Altınordu yaratmak istiyorsunuz. İmkânsız. Kendiniz yazıyor, kendiniz söylüyor, kendiniz inanıyorsunuz.

Sizin bu saatten sonra yapmanız gereken tek şey; “Biz bu işi yapamadık. Beceremedik. Mersin İdman Yurdu taraftarı ve halkından özür dileriz” diyerek takımın anahtarını gerekli mercilere teslim etmektir.

Onu da yapamazsınız. Çünkü amacınız Mersin İdman Yurdu değil. Takımın üzerinden pirim yapmak. Eserinizle gurur duyun…