Son mu başlangıç mı ?

Süper Lig'e evimizdeki Bursaspor maçı ile veda ettik. Aslında matematiksel olmasa da mental olarak Eskişehirspor maçında veda etmiştik lige çoktan. Hatırlarsınız o maça Ümit Hoca, milli takım kalecisi Muammer yerine 1 yıldır oynamayan Nihat ile başlamış ve Nihat'ın yediği hatalı gol ile Eskişehirspor'a 2-1 mağlup olmuştuk. Takım o gün bugündür yokuş aşağıya gidiyor.

Yönetimlerin asansör takım olmayacağız söylemine inat İdmanyurdu bir kez daha ligden düştü. Üstelik kulübün borçlarına bakılırsa düşüşün PTT Lig ile sınırlı kalmasına sevinmek bile mümkün maalesef. Yıllardır sadece oyuncu gönderen ve transfer yapmayan bir kulüp, üstelik TFF'nin performans gelirlerine rağmen borcunu azaltmak bir yana sabit bile tutamıyor. MIY'nun borçlarını anlamak için sadece matematik bilmek yetmiyor.

Lig bitti. Şimdi asıl soruya geldik. Mersin İdmanyurdu'nu, içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında gelecekte neler bekliyor? Acaba bu son yeni bir başlangıca gebe mi yoksa kulübü daha zor günler mi bekliyor? Sanırım bu sorunun cevabını, yöneticilerin birbirini suçlaması bittikten ve ortam biraz sakinleştikten sonra daha net bulabileceğiz.

Mevcut yönetim yada olağanüstü Genel Kurul sonrası oluşacak yeni yönetimin önündeki ilk iş 12 milyon TL'lik transfere engel borcun kaldırılması olacak. Sonrasında ise kalan borçların yeniden yapılandırılması. Serbest kalmadan elde tutmayı başarabilirsek, Muammer-Sadiku-Khalili-Mitroviç gibi satılabilecek bir kaç oyuncudan gelecek gelirle birlikte bu iki konu da çözüme kavuşursa kulüp maddi olarak rahatlar. Ve böylelikle PTT 1. Lig'in dinamiklerini bilen bir Hoca ile erkenden anlaşılması ve iyi bir sezon öncesi hazırlık kampı ile Lig'e iddialı şekilde başlanabilir. İddiasını son haftalara taşıyan bir İdmanyurdu ise taraftarının da desteği ile yeniden Süper Lig'e çıkacaktır.

Diğer senaryolar ise ne konuşmak ne de yazmak istediğimiz cinsten. Belirsizlik ve sahipsizliğin uzun sürmesi durumunda hele ki transfer tahtası da açılmazsa ancak PTT Lig'de kalmak hedef olabilir. PTT Lig gelirleri ile ödenmesi zor bir borç yükü altında olan kulübün PTT Lig'de geçireceği her yıl işini daha da zorlaştırabilir. Hatta bu durumda alt ligler bile söz konusu olabilir.

İş ciddi. Yöneticisi, işadamı, medyası, taraftarı ve şehrin diğer tüm paydaşları. Sadece Mersin İdmanyurdu'nda değil Tarsus da dahil Mersin futbolunda net olarak görülen düşüşte herkesin sorumluluğu var. Kim kime kırgın, küs yada kızgın ise şu an bir kenara bırakmazsa sonra çok geç olabilir.

Şahsen gelecek adına ben pek umutlu değilim. Ama umarım yeni gelişmeler olur ve ben yanılırım da İdmanyurdu düşmeden daha henüz sendelemişken yoluna güçlenerek devam etmeyi başarır. Ama olur da düşürse de biz taraftar olarak her zaman yanındayız. Çünkü taraftar bazen kırılır, belki küser ama asla istifa etmez. Edemez...