Mersin azapta!

Eskişehir mağlubiyeti sonrası beklenen kaçınılmaz son Rizespor maçı ile kağıt üzerinde de kesinleşti ve Mersin İdmanyurdu küme düştü. Kuşkusuz saha dışı performansı ile İdmanyurdu düşmeyi çoktan hak etmişti. Bu kadar olaylı ve kötü yönetilmiş bir kulübün ayakta kalması kolay değildi. Rıza Çalımbay'ın gidişi ile kaçınılmaz son aslında sadece hızlandı.

Asansör takım olmayacağız söylemini yıllardır hep duyarız. Ancak bu söylemin içi doldurulmadığı ve icraatta söylem kadar başarılı olunmadığı için maalesef sonuç yine aynı oluyor. İki ileri bir geri devam ediliyor. Son gelinen aşamada takıma gönül verenlerin iki ileri bir geriye bile razı konuma gelmesi ise gerçekten durumu özetliyor. Zira dağ gibi borçlar ve şehrin bu sahipsizliği ile gelecek için herkes doğal olarak karamsar.

Nasıl karamsar olunmasın ki. En önemli marka değerlerinden birisi Mersin İdmanyurdu küme düşmüş. Üzerine 1923 yılında kurulmuş Tarsus İdmanyurdu ikinci ligde bile tutunamayıp 3. Lige düşmüş. Alttan ise BAL'a çıkan Silifkespor dışında heyecan veren takım nerdeyse yok. Ha bir de genç takımları ile fark yaratan Akdeniz Belediyespor. Anlayacağınız Mersin futbolu bu sene dibe vurmuş durumda.

Eğer dibi gördüysek dibe vurmak çok da kötü sayılmaz. Ama görüntü henüz dibi görmediğimiz izlenimi veriyor. Kulüp halen büyük belirsizlikler içinde ve üstelik hatırı sayılır da borcu var. Yine de gelecek sene playofflara oynayacak bir takım kurulursa ligde deneyimli iyi bir hoca ile Süper Lig hayal değil. İdmanyurdu'nun playoff performansı taraftarı ile bambaşka olur. Bunu daha önce de gördük. Bu bakımdan gelecek sezon çok önemli. Borçları yeniden yapılandırıp ekstradan kazanılacak 1 yılda yeniden toparlamak mümkün. Ancak, her halükarda yine asansör takım olmamak adına KURUMSALLAŞMA çok önemli. Başkanların vizyonu ile sınırlı olmayacak kurumsal bir yapılanma, gelişim için ihtiyaç duyulan diğer eksiklerin giderilmesini de sağlayacaktır.

Konu elbette yazmak kadar kolay değil. Ama bir yerden de başlamak gerekli. İnşallah bu dibe vuruş birşeylere vesile olur ve şehir tüm paydaşları ile takıma sahip çıkar. Güçlü bir Mersin İdmanyurdu hem şehir ekonomisi hem de futbolu için çok önemli. Tarsus ve diğer ilçe takımlarının gelişimi için de gerekli. Süper amatör, BAL ve profesyonel liglerde takımı olan bir şehir kendi doğal altyapısını en sağlam şekilde kurmuş olacaktır. Bu bakımdan Mersin'in futbolda top yekün bir yeniden yapılanmaya gidecek hamleye ihtiyacı var.

Sezon sonuna 3 maçı kaldı. Maalesef ďüşen ilk takım olmayı başardık. Üstelik bunu mücadele gücü son haftalarda artması gerekirken tersine rakipler için en kolay lokma olarak gerçekleştirdik. Kısa vadede gelecek sene için en büyük beklentim ligden düşülen maçın ardından henüz teri bile soğumadan soyunma odasında gülücükler dağıtmayacak profesyonellikte futbolcular ve teknik adamla yola devam edilmesi. PTT Lig'i uzun yıllardır ilgiyle takip ediyorum. Gördüğüm kadarı ile kilit başarı faktörü mücadele. Mücadele için ise ruha ihtiyaç. Bu takımın para kadar ruha da ihtiyacı var ve olacak....