Değişim zamanı!

Her ne kadar 2015 yılına berbat bir şekilde veda ediyor olsak da aslında daha Mayıs ayında bambaşka bir ruh halindeydik. Haciz haberleri ve futbolcuların idman boykotları gölgesinde geçmesine rağmen Rıza Hoca ve öğrencileri önemli bir başarıya imza atarak sezonu 7. sırada tamamlamışlardı. Tesis, altyapı, store yoktu ama en azından sportif başarı ve beraberinde artan gelirle ödenen maaşlar vardı.

Yeni sezona Çalımbay'ı kaybederek başlayan İdmanyurdu'nda geri kalan her şey aynı gibiydi aslında. Aynı yönetim, aynı futbolcular, aynı stat. Hatta olmayan tesis, altyapı ve store bile aynıydı. Bununla birlikte sahada alınan sonuçlar farklıydı. Önce Mesut Bakkal gitti. Sonra başkan gitti geldi. Futbolcular zaten bir türlü olmadı. Alacakları ödenmediği için haklıyken yaptıkları ile haksız duruma düştüler. O kadar ki idman boykotunu sıradan bulup uçağa binmeyiz maça da çıkmayız diyerek boykota yeni bir açılım getirdiler. Böylelikle bu haftayı da boş geçmedi ve Mersin'in en önemli markası iddiasındaki İdmanyurdu olumsuz imajıyla ülke gündemini bir kez daha işgal etti.

Taraftarın da araya girmesi ile aşılan kriz sonrası maça çıkan İdmanyurdu öne geçince, acaba bu defa skoru koruyabilir miyiz diyen iyimser az sayıdaki taraftar arka arkaya yenilen gollerle kendine geldi. Ve 3 puan hesaplarını bir kenara bırakıp transfer hesaplarına başladı.

Taraftarı golden sonra en fazla mutlu eden şey kuşkusuz transfer. Aynı zamanda yaraları sarmanın görünürdeki en kolay yolu. Yeni transferlerin heyecanıyla geçecek birkaç hafta da yönetim ve teknik adamlar için nefeslenme fırsatı olur. Halbuki zamana yayılmış planlı, programlı bir transfer politikanız yoksa kaçınılmaz sonu ancak ertelersiniz Kaderi benzemesin tek bir örnekle somutlaştırabiliriz anlatılmak isteneni. Balıkesirspor, Mersin ile birlikte Süper Lig'e çıkarken 25 futbolcu ile yollarını ayırıp 22 futbolcu transfer ediyor. Yolunu ayırdıkları arasında 19 gol 12 asistle takımı Süper Lig'e çıkaran kaptan Muhammed Reis de var. Sonrası malum 12 puan ile devreyi sonuncu kapatıp devre arası aralarında İsaac Promise'nin de bulunduğu yeni bir transfer harekatı yapmalarına rağmen ligi son sırada tamamlıyorlar.

Özetle, evet İdmanyurdu'nun değişime ihtiyacı var. Elbette en hızlı değişim kadroda yapıldığından yine öylesi yapılacak. Neticede yönetim değişikliğinin kolay olmadığı süreçte görüldü. Teknik adam değişikliği ise şu an gündemde değil. O zaman geriye akılcı transfer yapmak kalıyor. Bence en kritik hamle takımdaki doymuş oyuncuların yerine başarıya aç kendini kanıtlamak isteyen futbolculara yer verilmesidir. Teknik heyet ve yönetim transfer yasağı sürecinde takım bütünlüğüne zarar veren futbolcuları takımdan uzaklaştırmalıdır.

Transfer politikasında ise sözleşmesi bitmek üzere olan, bonservissiz veya kiralık oyuncular düşünülmelidir. Denayer, Markoviç, Gomez örneklerinde olduğu gibi kiralık seçeneği fayda sağlayabilir. Üstelik takım düşse de kalsa da maliyeti ile size ayak bağı olmayacaktır. Hangi pozisyona transfer yapılacağı teknik heyetin oyuncu tercihleriyle yakın alakalı. Bununla birlikte bence takımdaki en büyük eksik takımın lider oyuncusu bulunmaması. İdmanyurdu'nun ayağında top tutabilen, teknik, top dağıtabilen ve soğukkanlı kalarak panik anlarında takımın sığınacağı bir liman olacak oyun liderine ihtiyacı var. Belki böyle bir oyuncusu olsa şu an 7-8 puan daha fazla alınabilirdi. Oktay'ın bu görevi ifa edemediği aşikar. Bu futbolcunun gerekirse yaşı büyük olabilir ve takımın onu taşımasına izin verilebilir. Bunun dışında defans göbeğine Koray Günter gibi kiralık bir isim düşünülebilir. Nakoulma'nın ters kanadına defansif yönü de güçlü bir oyuncu da şart görünüyor. İsaac hem maç eksiği nedeniyle hem de takım defansına katkısının az olması nedeni ile santrafor yedeği için daha uygun gibi. Vederson-Serol sol bek için bu yıl bence yeterli. Yine Serkan ve anlaşıldığı haberi çıkan Ganalı milli sağ bek-sağ açık Afful sağ bek için yeterli. Yeni Nduka denilebilecek Afful 1.68 boy ve zayıf fiziği ile sağ bekte zorlanabilir. Sağ açıkta oynayabilir. Zaten geçmişinde sağ açıkta çok fazla maç oynamış. Giden futbolcuların sayısı ve mevkilerine göre ihtiyaç daha da artabilir. Örneğin hem Servet hem Efe gidecekse ilave bir stoper gerekebilir.

Gönül belki her bölgeye alternatif transfer ister. Ancak, zaten dağ gibi olmuş borçlar göz ardı edilmeden az ama etkin transfer yapmak daha önemli. Zira zaten ücret alamayan futbolcular bu defa haklı olarak hepten kazan kaldırır. Ben şartlar dahilinde ilk 11 için 3 takviyenin yeterli olacağını düşünüyorum. Bir stoper, bir oyun lideri orta saha ve bir kanat oyuncusu. Yedek için bir kanat daha alınabilir bütçe kalırsa. Bakmayın olumsuz havaya. Maaşlar zamanında ödenirse az bir takviye ve moralle gidişat terse döndürülebilir. Ligin kalitesizliği göz önüne alınırsa kümede kalmak hala mümkün. Takviyeler sonrası en zayıf halka neresi olur derseniz maalesef teknik kadro derim. Aslında bunu ben değil mevcut performanslarını öyle söylüyor. Özetle 3'ü ilk 11 ve 2'si yedek kulübesi olmak üzere toplamda 5 transfer yeterli olur. En kötü ihtimal 3 transfer şart görünüyor.

Transfer sezonu heyecanı ile uzun süren bu yazıyı ilk 11 ve yedeklere ilişkin beklentim ile tamamlıyorum. Tadını çıkaralım. Doğrusu yanlışı yok. Herkes kendince transfer yapsın. İlk 11 kursun. Hep karamsarlık olmaz. Futbolun keyifli yanlarını da yaşamak gerekli. Para olmasa da hayal kurmak bedava!

İlk 11; Muammer - Serkan - Vederson - Mitroviç, Yeni Transfer (Stoper) , Sadiku, Khalili, Yeni transfer (Oyun Lideri), Nakoulma, Yeni Transfer (Kanat), Welliton

Yedek Havuzu: Nihat, Serol, Yeni Transfer (Stoper) Nurullah, Murat Ceylan, Mehmet Taş, Berkan, Eren, Yeni transfer (yedek kanat) Pedriel, İsaac, Futacs