3 puandan fazlası

Son galibiyetini geçen sezon deplasmanda Gençlerbirliği karşısında alan Mersin İdmanyurdu kötü gidişata Trabzonspor maçıyla son verdi. 3 haftalık mağlubiyet serisine Mersin'de son vermek isteyen Trabzonspor'un Erkan Zengin, Onur Kıvrak, N'doye, Mehmet Ekici gibi yıldızlarını evde bırakması İdmanyurdu adına kuşkusuz avantajdı. İdmanyurdu ise Bülent Korkmaz yönetiminde ilk kez çıkacağı Arena'da tam kadroydu.

Başlangıç ilk 11'leri açıklandığında İdmanyurdu adına sahada sürpriz yoktu. Artık, yoldan kimi çevirseniz bu takımın en az 10 futbolcusunu sayar. Formsuz Mitroviç yerine savunmada Sadiku'ya yer veren Korkmaz, Oktay'ı da yeniden ilk 11'e monte etmişti.

Trabzon cephesinde ise kuşkusuz en büyük sürpriz, başarılı sağ bek performansı ile Belçika milli takımına davet edilen Cavanda'nın maça sol bek başlamasıydı. Belçika deyip geçmeyelim. Şu an FİFA Dünya sıralamasının zirvesindeler. Trabzonspor cephesinde dikkat çeken diğer husus ise yedek kulübesinde santraforlarının olmayışıydı. Bu iki sürpriz maçın kaderini büyük ölçüde etkiledi.

Maçın hemen başında Yusuf'un direkten dönen topu taraftara acaba yine mi yenileceğiz dedirtse de İdmanyurdu dakikalar ilerledikçe artan kendine güveniyle rakip kaleye iniyordu. Tıpkı geçen sezon olduğu gibi savunmayı rakip sahada başlatan İdmanyurdu, bunun ilk meyvesini 26. dakikada aldı. Cavanda'dan topu çalan Pedriel'in başlattığı atak golle sonuçlandı. Gol sonrası geriye yaslanmadan aynı oyuna devam eden İdmanyurdu, bu defa Wederson'un duran topuna ıskana geçen Cavanda'nın ve kalecinin katkısıyla 2-0 öne geçti. Mesut Bakkal'ın başını yakan bireysel hataları bu defa rakip yapıyordu. Trabzonspor'un bulduğu birkaç net pozisyona rağmen ilk yarı tam da İdmanyurdu'nun istediği gibi geçti.

İkinci yarıya başlarken Trabzon'dan ziyade MİY'nun ne yapacağı önemliydi. Zira Trabzon yedek kulübesinde maçın gidişatına etki edecek kimse yoktu. Buna Şota'da dahil. Sefa Yılmaz hamlesi bu bakımdan önemsizdi. Zaten maçı 3-0'a getiren gol bu durumu kanıtlıyordu. Arada atak yese de İdmanyurdu galibiyeti koruyacak bir oyun ortaya koyuyordu sahaya. İdmanyurdu açıkça galibiyeti istediğini belli ediyordu.

Gelen 3. gol belki de 61. dakika şovu yapmaya hazırlanan Trabzon taraftarına kötü bir sürpriz yaşatırken, hemen 1 dakika sonrasında Pedriel'in haksız şekilde gördüğü kırmızı kart ile bu defa kötü sürpriz yaşama sırası İdmanyurdu taraftarındaydı. Kırmızı kart sonrası Bülent Hoca Welliton-Mitroviç değişikliği ile takımın boyunu uzatarak şişirme toplara önlem almak istedi belki ancak 4-4-1'e dönen ve ileride sadece yorgun Nakoulma'nın deparlarına kalan oyun planı, takımın kalan 30 dakikayı kendi sahasında oynamasına neden oldu. 1.90'lık Mitroviç'i alarak teoride doğru yapan Bülent Hoca takımın yine de iki kafa golü yemesine şaşırmış olmalı. Taraftar ise savunma göbeğinin 1.90 boy ortalamasına rağmen duran ve yan toplardan yediği gollere şaşırmıyor artık.

Haftalardır galip gelemeyen bir takımın hele ki 10 kişi kalmışken geriye yaslanmasını doğal karşılamak gerekli. Ancak yine de teknik heyet bu maçın son bölümünü iyi irdelemeli. Sayısız gol kaçıran ve 3 topu direkten dönen bir rakip her zaman karşınıza çıkmaz.

İdmanyurdu, takımın morallenmesi ve kendine güveninin gelmesi adına 3 puandan fazlasını kazandı. Şimdi bu galibiyeti taçlandırmak adına Gaziantepspor maçı çok önemli. Kazanamıyorsan da kaybetme felsefesi bu maç için uygun olabilir. Ligde iyi bir futbol sergilemeyen rakipten alınacak 3 puan ise altın değerinde olacaktır.

Son olarak, stadın en basit ulaşım, otopark ve internet sorunu çözmeyen protokol tribünündeki yetkililere seslenmek istiyorum. Defalarca yazmama rağmen yeniden yazmayı görev addediyorum. İkisi Beşiktaş ve Trabzon olmak üzere 4 maçta ortalama 7.200 seyirci 1.7 milyonluk şehre yakışmıyor. Her ne kadar seçim vaatlerinin sıralandığı billboardlarda İdmanyurdu'na ve hatta spora dair bir cümle bile göremesek de çıkmadık candan ümit kesilmez. Basın yazarak, taraftarımız da tezahürat ve pankartlarla protokole sesini duyurabilirse belki zorla da olsa sonuç alınır. Ulaşım sorunu çözülmeden bu stat dolması mümkün görünmüyor.

Taraftar demişken... Şahsen tanışmamış olsam da paylaşımlardan anladığım kadarı ile MİY tribünleri çok sevilen önemli bir taraftarını kaybetti. Bu vesileyle Kıvırcık Ahmet'e Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı dilerim...