İmkansız Yoktur...

Mersin İdman Yurdu- Osmanlı Spor maç sonu akılda kalan nasıl yenildiğimiz, hangi bireysel hatalarla maçı verdiğimiz yada kaç gol yediğimiz değil; Mesut Bakkal hocanın istifası ve bu istifa kararına neden olan tepkiler oldu.

Aslında sıcak bir Cuma akşamı kale arkası tribünlerden duyulan destek tezahürat sesleri ile, maraton, vip ve localar da çocuklu ailelerin güzel görüntüleri ile başlamıştık maça. Değerini bilip dolduramadığımız stadımızda bilet yada kombine fiyatlarına tepkiler kendini göstermeye devam etse de; ailecek maça gitmek Mersin’de yapılabilecek az sayıda etkinlikten biridir aslında.

Galatasaray maçı sonrası beklentilerimiz ve hayallerimiz artmıştı. Takımımızla ne kadar özdeşleştirirsek kendimizi, özellikle iç sahada oynanan maçı kazanacağımıza inancımız ne kadar artarsa, yaşanılan hayal kırıklığı ve bu duruma gösterilen tepkiler de o derece artar. Daha 2. dakikada hep birlikte bu duyguyu yaşadık.

Geçen hafta Galatasaray maçında olduğu gibi Khalili’nin şutunun direkten dönmesi, Servet’in ayağına gelen 2. şansıda değerlendirememesi ve topun yan ağlara gitmesi. Khalili’nin son vuruşlara çalışması gerektiğini maçın ilerleyen dakikalarında da gördük. Ama bu şut gol olsaydı, maç sonu yaşananlar da, hislerimiz de değişecekti. Takımımıza da , destekleyen taraftarlarımıza da güven gelecekti.

Khalili’nin yaşadığı şoktan çıkması zaman alırken, maç ortada devam ediyordu. Ta ki bireysel hatalarımıza kadar. 34. dakikada Mihaylov’un Akhisar maçındaki kısa pas hatası; GS maçında devleşen Muammer’in de başına geldi. Kalecilerimiz yaptığı bu hesap yanlışlığının sebebi araştırılmalı. Vederson’un yediği kırmızı kart yüzünden zorunlu değişiklikle oyunda ilk 11 de şans bulan Nurullah Kaya ’nın da tamamen bireysel hatası; kalecisine bakmadan attığı ve kısa düşen geri pasını Webo’nun affetmemesi. Osmanlı Spor 1-0 öne geçti. Bu dakikadan sonra Muammer’i de Nurullah’ı da kaybettik aslında. Futbol hatalar oyunudur derler; sen hata yaparsan konsantrasyonu, takibi yerinde olan rakip bunu şansa çevirir.

Hatalardan sonra yola devam etmek gerekir, konsatrasyon bu yüzden önemlidir. Biz bunu beceremedik. Dakikalar geçerken ard arda kalemizde yaşadığımız tehlikeli pozsiyonlarla Muammer’in de kendine olan güveni tükendi. Ve 38.dakika yediğimiz 2. Gol ile yenilgiye razı olduk. Öğrenilmiş çaresizlik diyoruz biz bu duygu durumuna psikolojide. Daha önce yaşadığımız olaylar sonucu, durumu değiştireceğimize olan inancımız yok oluyor ve artık çabalamaktan vazgeçiyoruz. Yenilgiyi kabulleniyoruz. Oysaki maçın 90 dakika olduğunu ve 87. Dakikdan sonra da 2 gol atılabileceğini Osmanlı Spor gösterdi bize.

Bazı maçlarda maç sonucunu teknik taktik analizler değil, saha içi ve dışında yaşanan psikolojik duygular etkiler. Bizler içsel yada dışsal motive olabiliriz. Sporcuların karşılaşabileceği en büyük engel kendi içinde taşıdığı güçsüzleştiren inançlarıdır. Oyuncularımıza bu inanç kalmadığı için kendilerini motive etmeleri zorlaşmıştı. Böyle ortamlarda takımdaki lider kişilerin, saha kenarındaki teknik ekibin ve taraftarın takımı motive etmesi gerekir.

Taraftar olarak da evet takımı motive etmek elimizdeydi. Bazı maçlar vardır, seyirci desteği ile kazanılır. Fakat bu maçta taraftarlarımızın da hayal kırıklığının şiddetinin aşırı olması; takımı sonun kadar destekleyip , tepkilerini maç sonu gösterebileceği yerde, takımın komutanının da inancını sarstı. Tribunle Mesut hoca arasında yaşanan gerginlikle birlikte, bir umut, maçın son dakiklarında kurtarıcı olarak görülen Sinan Kaloğlu’nunda maça girdiği andan itibaren yaptığı bireysel hataları, önce kontrolsüz topa girişi, sonra ofsaytta düşüşü, kaleyi bulmayan şut denemeleri kalan umutları da tüketti. Son dakikalarda yediğimiz goller de cabası hep birlikte maçı kaybettik.

Olmuşla ölmüşe çare yok derler ama gün yaşanan olmuşlardan ders çıkarma günüdür. Tüm camianın şapkasını önüne alması ve hatalarından ders çıkarması, üzerine düşen görevleri yapması gerekir. Artık yeni hocamızın dersine iyi çalışması gerekecek. Biz bir Arsenal değiliz ki, 19 yıl bir teknik direktörle devam edelim. O yüzden kararlara saygı duyup ; Mesut hocaya ve ekibine teşekkür ederiz. Bazen bizi motive edecek dışsal faktörler gereklidir demiştik, yeni bir teknik ekip te takımda bu etkiyi yapabilir. Herşey bitmedi, yeni başlıyor diye düşünmeliyiz. İmkansız diye bir şey yoktur, imkansız henüz denenmemiş olandır. Deneyip göreceğiz. Biz lig bittiğinde olmamız gereken yerde olacağımıza inanmalıyız...

Bundan sonra yeni sayfa, yeni umutlar , kalanlanlara da gidenlere de gelenlere de bol şanslar….