Yönetimden beklentiler...

Mersin'in en önemli markası Mersin İdmanyurdu, Süper Lig'i 7'inci sırada bitirerek önemli bir başarıya imza attı. Rıza Çalımbay ve öğrencilerini bu muazzam başarıları nedeniyle tekrar tebrik ediyoruz. Diğer taraftan kurumsallaşma, tesis, altyapı, şeffaflık, MİY Store, vb. konularda sıkça eleştirdiğim yönetimin de hakkını yememek gerekli diye düşünüyorum. Bu sezon destek bulmakta zorlanmalarına rağmen üzerlerine düşen görevi ellerinden geldiğince yapmaya çalıştılar.

Yapıcı eleştirilerin her zaman bireyleri ve kurumları geliştirdiğine inanırım. Bu nedenle yapıcı eleştiri almak kadar yapmayı da önemserim. Bu çerçevede, aşağıda önemli gördüğüm bazı konu başlıklarında MİY yönetiminin yeni sezonda neler planladığını merak ediyorum.

Rıza Çalımbay: Transfer yasağının İdmanyurdu taraftarları arasında çok da olumsuz karşılanmamasının altında Çalımbay ile yola devam edileceği düşüncesi var. %99 Çalımbay ile devam edileceğini beyan eden yönetim bu kapsamda beklentileri karşılamış durumda. İmzalar atılınca taraftar derin nefes alacaktır.

Sözleşme Yenileme: Yine transfer yasağı kapsamında beklenti tüm futbolcularla yola devam edilmesi. Bu noktada futbolcuların ve yönetimin konuya sağduyulu yaklaşması önemli. Zira, yasak nedeniyle artması muhtemel maaşlarda dengeli olunması takımdaki ücret adaletinin sağlanması bakımından önemli.

Tesis: Ocak ayındaki yazımda yer vermiştim tesis sıkıntısına. Üzerinden geçen 6 ayda somut gelişme olmadı. Ancak, yeni oluşturulan MİY yönetiminde Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin de temsil edilmesi ve son gelişmeler ışığında yeni sezonda daha umutluyuz. Tesis sorununun çözümü ligi 7'inci sırada tamamlamaktan daha önemli. Belki de en önemli beklentilerden birisi tesis...

Altyapı: Tesis sorunuyla ilintili bir altyapı sorunu mevcut İdmanyurdu'nda. Altyapı için farklı hocaların adı geçiyor son dönemde. Elbette hoca önemli. Ancak, tesis olmadan nerede gelişecek bu futbolcular. İlköğretim ve lise eğitim sisteminin uyumlaştırılması yönetimin yetkisini aşacağından orada beklentiyi başka kurumlara yöneltmek lazım.

MİY Store: Dile kolay koca bir sezonu formasız geçirdik. Daha üzücü olan ise hiçbir yetkilinin bu ayıbı açıklama zahmetine bile girmemiş olması. Malum yeni sezon için Adidas ile anlaşıldı. Store olmuyorsa bile en azından AVM'lerde MİY forması bulma beklentisi var taraftarın. Haksız da sayılmazlar. 3 büyüklerin formaları vitrinlerde arzı endam ederken İdmanyurdu forması görmek nasip olmadı henüz.

Kombine Fiyatları: Geçen yıl özellikle kale arkası (120 TL) ve maraton (400 TL) tribün fiyatları gayet makuldü. Bu sezon zam yapmadan aynı şekilde kalması en büyük beklenti. Zira Mersin Arena için kombine alan taraftar zaten mağdur edildi. Üstelik özür bile dilenmedi kendilerinden. Üzerine bir de zam yapmak abesle iştigal olur. Bu arada Kapalı Tribün 3 büyüklerde dahil her maçta boştu. Kapalı'nın en azından VIP olmayan bölümünde bırakın zam yapmayı indirim yapılması bile düşünülmeli. 20 bin passolig kartına sahip İdmanyurdu'nda geçen sezonun ortalama seyirci sayısı 7200. Yönetimin kombine fiyatlarını makul tutması taraftarı stada çekmeye katkı sağlar. Bu arada pasolig kartının 15 TL olan yıllık yenileme bedelinin yönetim ve pasolig yetkileri bir araya gelerek düşürülmesi de düşünülmeli. Maalesef ülkemizde her yük taraftarın omuzunda. Zoraki olarak alınan bu bedeller hiç hoş değil.

Mersin Arena Stadı: Zemin, akustik ve ambiyans mükemmel. Ancak özellikle internet ve ulaşım altyapısı güçlendirilmeli. Ayrıca, çekirdek kabuklarının bir sonraki maça temizlenmesi, kafeteryaların hizmete girmesi, otoparkların artırılması, vb. küçük rötuşlara ihtiyaç var.

Şehir ile Bütünleşme: Mersin'in Mut ilçesinde doğmuş birisi olarak İdmanyurdu'nun ilçeleriyle yeterince bütünleşmediğini düşünüyorum. Önemli olan niyettir. Çoğu amatör ligde oynayan ilçe takımlarıyla hazırlık maçı yapmak zor olabilir belki. Ama yıl boyunca Mersin'de birçok etkinliğe katılan Çalımbay ve öğrencileri en azından okul ziyareti, pilot takım, imza günü, ilçe takımının antrenmanını ziyaret, vb. vesilelerle ilçelerdeki yeni nesli kazanamaz mı? Sadece 3 büyükleri desteklemeyin demenin sorunu çözmediği belli. Real Madrid, Mancester United gibi takımlar taraftar kazanmak adına ABD'ye, Japonya'ya kampa giderken bizlerin 2 saat mesafedeki ilçelerimize bir ziyareti çok görmesi akıllıca mı?

Şeffaflık: Ayrı bir yazı konusu olacak kadar derin bir konu aslında. Ama özetlemek gerekirse; MİY yönetimi şehirden hep yakındığı desteği almak istiyorsa daha şeffaf olmak zorundadır. Bizler daha bir futbolcu sakatlandığında sakatlığının ne olduğunu ve ne kadar süreceğini bile kulüp web sitesinden öğrenemiyoruz. Değil ki kulüp borçlarını, alacaklarını, reklam gelirlerini, vb. kalemlerini bilelim. Kulübe verdiği paranın nereye gittiğini bilmeyen bir işadamını İdmanyurdu'na destek olmuyor diye suçlamak kolay. İyi de şeffaf olmayan bir kulübe bir işadamı neden yardım etsin ki? Bizler de dahil bir yere yardımda bulunacaksak doğru yere gitmesini isteriz paramızın. Bu nedenle şeffaflık önemlidir. Bu kapsamda MİY yönetiminin A.Ş. olma planını olumlu ve önemli buluyorum.

MİY imajı: Mersin'in en önemli markası MİY dedik. O zaman bu markanın iyi korunması gerekli. Geçen sezon zemin rezaleti, kapıya gelen icralar, idman boykotu, transfer yasağı,vs. derken MİY'nun imajı bir hayli zedelendi. Sportif basarı maalesef saha dışında devam etmedi. Gelecek sezon transfer yasağının da devam etmesi nedeniyle önemli bir bütçe kulüpte kalacak. Yönetimin bu yasağı fırsata çevirmesi ve finansal yapıyı düzelterek MİY adını olumsuz haberlere konu yapmaması yine taraftarın beklentilerinden birisi.

Kurumsallaşma: Bu maddeyi en alta koydum. Çünkü kurumsallaşmanın yukarıda bahsedilen tüm beklentilerin anahtarı olduğu düşüncesindeyim. A.Ş. olma kararı bu bakımdan da önemli. İleride A.Ş. konusuyla ilgili yazacağım yazıda konuya daha detaylı irdeleyeceğim. Şimdilik söyleyebileceğim şey taraftarın en büyük beklentisinin kurumsallaşma olması gerektiği. Kurumsallaşma olursa gerisi kendiliğinden gelecektir.

Elbette yönetimden beklentiler çeşitlendirilebilir. Ben öncelikli olarak aklıma gelenleri sıraladım. Taraftarlar, spor yazarları/yorumcuları, spor kamuoyu bu gibi beklentilerini sürekli olarak dile getirmeli ki kamuoyu oluşsun. Yapıcı eleştiri her zaman kazandırır. Bu nedenle MİY'nun kazanması için elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce beklentilerimizi yönetime ulaştırmaya gayret etmeliyiz...