Bursa dersleri!

Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran alacak krizinin tatlıya bağlanması sonrasında UEFA Avrupa Ligi'ne katılım umutları yeniden yüksek sesle dile getirilmeye başlanan Mersin İdmanyurdu için Bursaspor maçı 6 puan değerindeydi.

Sakatlığı bulunan Servet dışında beklenen 11'le sahaya çıkan İdmanyurdu için maçı, gol öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırabiliriz. Gole kadar olan ilk 15 dakikalık dilimde rakibin organize olmasını engelleyen ve kazanılan toplarla rakibi tehdit eden bilindik İdmanyurdu'nu izledik. Bu dakikalarda Welliton ve Serkan ile iki önemli pozisyon yakalanırken bir de penaltı kazanıldı. Henüz dakikalar 17'yi gösterirken rakip 10 kişi kalmış ve en etkili hücum silahları Bakambu yerini ligde hiç süre almamış 19 yaşındaki genç kaleci Okan'a bırakmıştı.

Mitroviç'in penaltı golü sonrası ise maçın ikinci bölümü başladı. Gol sonrası 3 puan umudu artması gerekirken aksine dakikalar ilerledikçe artan sadece karamsarlık oldu. 10 kişi kalan rakibin reaksiyon göstermesi ve belli bir süre vites yükseltmesi futbolda olağan bir durumdur. Ancak, golden sonra maç avucundan yavaş yavaş kaymasına rağmen reaksiyon göstermeyen bir İdmanyurdu hiç olağan değildi. Bulunduğu konuma mücadele gücü ve hırsıyla gelen İdmanyurdu bir bakıma kendi silahı ile vuruldu. Direkten dönen iki topu ve Pedriel-Sinan ikilisinin kaçırdıkları net fırsatlara rağmen oyun üstünlüğü 10 kişi oynayan Bursaspor'dan yanaydı. Taraftar baskısı ve hakemin takdir haklarını Bursaspor lehine kullanması önemli bir etken olmakla birlikte yenilgi için yeterli bir gerekçe değil.

Futbolcuların mental yorgunluğu ve Rıza Hoca'nın taktik planının işlememesi hakemden daha büyük bir sıkıntıydı. İkinci yarıya orta sahayı boşaltıp risk alarak çıkan Bursaspor karşısında Pedriel yerine Mehmet Taş düşünülse bu kadar baskı yenilmeyebilirdi. Welliton'un erken oyundan alınması da tıpkı Karabükspor maçında olduğu gibi takımı olumsuz etkileyen bir diğer faktördü. Bu arada ligde 2 gol 2 asistle oynayan stoper Civelli'ye önlem alınmamasının mağlubiyetteki payı da dipnot olarak eklenmeli. Civelli, bir penaltı yaptırıp bir de gol attı. Rakipte bu tip bir oyuncu varsa ve siz duran toplarda zaten zayıfsanız önlem almak gerekmez miydi? Herşeye rağmen Rıza Hoca ve öğrencilerinin gönlümüzde kredisi çok. Gelecek maçlarda puan kaybını telafi edeceklerdir.

Bu arada Bursaspor'a da ayrı bir parantez açmak gerek. Çok değil henüz 2005-06 sezonunda PTT 1. Lig'de mücadele eden Bursaspor, 2006-07 sezonunda yeniden Süper Lig'e çıkmasından tam 3 yıl sonra Süper Lig Şampiyonu oldu. Avrupa Kupalarında ülkemizi birçok kez temsil etmesinin yanında müzesinde bir Türkiye Kupası ve iki Başbakanlık Kupası var. U14'den U19'a kadar tüm alt yaş kategorilerinde kazandıkları onlarca şampiyonluklarda cabası. Hatta şu an İdmanyurdu'nun 1 puanla sonuncu sırada olduğu U19 Ligi'nde 54 puanla zirvedeler. Hali hazırda 5 adet Bursa STORE, Bursa TV, Bursaspor Dergisi, BursaCELL, Bursaspor Sigorta, vb. birçok gelir kalemine sahip olan Bursaspor'un 43 bin kişilik tasarım ödüllü Timsah Arena'nın da devreye girmesiyle gelirlerini ve prestijini daha da artırması kuvvetle muhtemel.

Bursaspor, görüldüğü gibi sadece maçı değil aslında geleceğini de kazanmış durumda. Umarım futbolcularla birlikte yöneticilerimizde Bursa deplasmanına gitmişlerdir. Kendimize ve yöneticilerimize soralım. Bu sezonu beşinci ve onuncu bitirme arasındaki fark mı daha önemlidir yoksa geleceği planlamak mı? Hazır ligde rahatlamışken Mersin İdmanyurdu kendi başarı hikayesini yazmak için artık harekete geçmelidir. En azından bir yerden başlamalıdır. Nereden derseniz bence en basitinden. Yani MİY Store'dan. BAL Ligi takımları bile lisanslı ürün satarken Süper Lig takımına yakışmayan bu ayıptan kurtulduktan sonra tesis-altyapı-kurumsallaşma sıkıntısı da zaman içinde çözülürse geleceğe daha güvenle bakabiliriz.

Özetle, Bursa'da takımın bugünü ve kulübün yarınları için çıkarılacak dersler vardı. Değerlendirebilene...