Kaderin cilvesi!

Geçtiğimiz iki haftada Lig'de Kasımpaşa ve Rize, kupada ise Karabük karşısında farklı galip gelen Mersin İdmanyurdu, maç öncesi favori olan taraftı. Hafta arası yönetim ve futbolcular arasında yaşanan alacak krizine rağmen beklenti futbolcuların profesyonelce sahaya çıkması ve mücadele etmesiydi. Nitekim öyle de oldu.

Rıza Çalımbay sakat Serkan Balcı dışında maça kazanan takım bozulmaz mantığıyla alışılagelmiş ilk 11'i ile başlarken taraftarın aklının bir köşesinde en azından iç saha maçlarında Tita ile başlanamaz mı sorusu vardı. Rıza Hoca her ne kadar kafasında Tita'yı bitirmiş gibi görünse de taraftar umudunu kesmiş değil. Karabükspor cephesinde ise sakat futbolcuların çokluğu Tolunay Kafkas için can sıkıcı boyuttaydı. Karabükspor Emre Güngör, Tanju Kayhan, Hakan Özmert, Aykut Akgün gibi önemli oyuncularından yoksun çıkıyordu Mersin deplasmanına.

Güzel bir hava ve mükemmel bir zeminde oynanan maçta ibre her türlü İdmanyurdu'nu gösteriyordu. Taraftar desteğini de arkasına alan formda Mersin'in ligin dibine demir atan rakibi karşısında maça daha etkili başlaması beklenirken Mersin, Murat Ceylan'ın hatasını iyi değerlendiren Musa'nın golüyle henüz 10. dakikada geriye düşüyordu. Nakoulma-Welliton ikilisi hücum yükünü çekmeye çalışsa da Karabükspor'un kontra atakları tedirgin ediciydi. Neyse ki duran toptan Servet'le gelen gol eşitlik sayısıyla birlikte moralleri de yerine getirdi. İlk yarı boyunca topa daha çok sahip olan MİY olsa da bu üstünlük maça pozisyon zenginliği olarak yansımadı. İlk yarıda istediği futbolu sahaya yansıtamayan MİY'nda Serkan Yanık, Murat Ceylan ve Güven Varol beklentileri karşılamaktan uzaktı. Özellikle Serkan Yanık'ın neredeyse rakip orta sahayı hiç geçmemesi önünde oynayan Güven ve Sinan'ın da etkisiz görünmesine neden oldu.

İkinci yarıya Güven-Tita değişikliğiyle başlamak faydalı olabilirdi. Güven tüm iyi niyetiyle mücadele etse de yetenekleri kısıtlı bir oyuncu. Bir penaltı kazandırmasına rağmen dün hiç formda değildi. Buna rağmen 90 dakika sahadaydı. İkinci yarı maçı almak için Sinan ve gol sonrası maçı tutmak için Futacs ve Efe hamlelerini yapan Rıza Çalımbay'ın planının işlediğini söylemek de zor. İkinci yarıda topla oynama oranını %60'a kadar çıkaran Karabükspor'un kontra dışında hücum atraksiyonu olmaması Mersin'in zaafını gizledi. Yoksa rakipte Viola'ya ayak uyduracak birkaç oyuncu daha olsa durum daha farklı olabilirdi. Neyse ki korkulan olmadı ve MİY bir maçtan daha galip ayrılmayı bildi.

Kasımpaşa (e), Rize (d), Karabük (e) fikstürünü en iyi şekilde değerlendiren İdmanyurdu'nu şimdi zorlu Bursaspor (d), Trabzonspor (e), Eskişehirspor (d) fikstürü bekliyor. Arada bir de Fenerbahçe kupa maçları var. Zorlu fikstüre rağmen İdmanyurdu bize inanmayı öğretti. Ligin kadro değeri en düşük takımı, tesisi ve altyapısı olmadan hem de transfer yasağına rağmen üst sıraları zorluyor. Eğer günlük düşünmek bırakılır ve kurumsallaşmaya yatırım yapılırsa kalıcı başarılara imza atılabilir. Mersin İdmanyurdu'nda bu potansiyel fazlasıyla var. Aksi halde gelecek yıllarda kaderin cilvesi olarak 2 yıl önce "MERSIN KÜMEYE" diyen Karabükspor'un durumuna düşmek şaşırtıcı olmaz. Kim derdi ki geçen sezon Avrupa Kupalarında mücadele eden Karabük ligin dibine demir atacak. Bu maçtan alınacak çok ders var. Elbette almasını bilene ve isteyene...

Performansı ile Mitroviç'e ve Özgecan'ı bir kez daha ülke gündemine taşıyan MİY futbolcularına ve taraftarına tebrikler...