Özat'ın tek korkusu milli takım

Tarih13.01.2015 10:02

Özat'ın tek korkusu milli takım

RÖPORTAJ: HAKAN COŞKUN

Elazığspor teknik direktörü Ümit Özat ile beraberiz. Hocam kamp dönemini değerlendirebilir misiniz?
Valla kamp yeni başladı. Bazı oyuncularımız yeni yeni kampımıza katılıyor. Aramıza katılacak arkadaşlar olur mu diye bekliyoruz. Kampımız yoğun bir şekilde geçiyor. İlk gün 3 idman, ikinci gün 2 idman, bugün 1 idman, öğleden sonra izinlilerdi. Yarın tekrar 3 idmanla kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Bu sene Elazığspor’da bir direnç düşüklüğü olacağı kanısındaydı herkes, fakat spor kamuoyu tarafından beklenen olmadı. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Aslında soracak olursanız. Bunu geçenlerde Kulüp Başkanımızda ifade etti. Sezon başı itibariyle bizim olaya bakış açımız, gerek takımın kayyuma kalması, gerek Ağustos 10’dan itibaren toplanmamız bakımıyla, bu sene ligde kalacak bir kadro kurmaya çalıştık. Ama sağ olsun çocuklarda özverili davrandılar. Oyuncularımın özverili çalışmaları, karakterli tutumları, bizi bir yerlere getirdi. Bunun neticesinde de, 23 puanla tam ilk yarı demesek de 16. haftayı iyi bir yerde kapattık. Bu 23 puanın içerisinde hakem hataları olmasa ve bir tane hücum hattında bitirici oyuncumuz olsa ilk yarıyı rahat 28-30 puanlarda kapatacağımızı düşünüyorduk. Beklenene bakıldığı zaman çok iyi puanda ilk devreyi kapattık. Yaşanılana baktığınız zaman da belki 4-5 puan daha fazlamız olabilirdi. Ama Ligin 2. yarısının çok daha zorlu geçeceğini biliyoruz. Herkes çatır çatır transferlerini, bütçesi oranında transferlerini yapmaya başladı. Bizde eksik bölgelerimize takviye yapıp 2. yarıya daha güçlü bir şekilde girmek istiyoruz.

Tanınmış bir Ümit Özat var. Geçmişi çok sağlam, düzgün kişilikli bir Ümit Özat var. Bu zaman zaman maç içerisinde hakemler olsun, diğer yandan taraftarlar olsun, sizi dezavantajlı gösteriyor mu? Böyle durumlar oluyor mu?
Valla Hakan kardeşim, bizim adımız çıkmış 9’a inmez 8’e misali, Giresunspor maçında dünyanın gördüğü pozisyonda, elle aldığı pozisyonu hakem verdi. Bütün herkes sahaya dalmışken hakemi koruyan bendim. Bunu başka antrenör yapsa fair play ödülü verirlerdi. Dolayısıyla kimin benim hakkımda ne düşündüğü benim umurumda değil. Ben inandıklarımı yapma yolunda hayatımı idam ettiriyorum. En azından herkesin doğrusu farklıdır ama kimsenin canını yakmadan, dürüst bir şekilde hayatımı devam ettirmeye çalışıyorum. Bu saha içinde de saha dışında da böyle oldu, böyle olmaya devam edecek. Bu nedenle kimin ne düşündüğünün benim için pek bir önemi yok.

Elazığspor taraftarları da sizleri çok seviyor. Sosyal paylaşım sitelerinde de görüyoruz. Sık sık sizinle alakalı çok güzel paylaşımlar yapıyorlar. Taraftarların sizden ve takımdan beklentileri çok fazla. Taraftarlara neler söylemek istersiniz?
Az da olsa çok güzel taraftar grubumuz var. Sağ olsunlar bütün maçlarda bizi yalnız bırakmıyorlar. Belki bunu burada söylemek pek doğru olmayabilir ama biz başkanımızla aldığımız karara göre, 2.500 adet Pasolig başkanımız, 2.500 adet Pasolig de ben taraftarlarımıza alacağım. Onları tribüne çekebilmek için kendi adımıza her türlü fedakarlığı yapmaya çalışıyoruz. Profesyonel insalarda olsak Elazığspor’un menfaati için amatör ruhla çalışıyoruz. Umarım bu birilerine de ön ayak olur, bunun gerisi gelir ve o tribünler dolar. Çünkü bizim en önemli güvencemiz oyuncularımızdan sonra taraftarlarımızdır. Onlara ihtiyacımız var bizi yalnız bırakmasınlar.

Türkiye Ligleri’nde ki yeni yabancı sınırlaması hakkında ne düşünüyorsunuz? En azından bana göre sizin düşünceniz çok önemli hocam?
Şöyle bir şey var, Türkiye’de kimseyi memnun edemezsiniz. 14 yabancı da olsa memnun edemezsiniz, 4 yabancı da olsa 2 de olsa memnun edemezsiniz. Mutlaka bir yerlerden çatlak bir ses çıkacaktır. Ama tabi bu sesler çıkarken altının dolu olup olmaması önemli. Benim tek korkum, yabancı sayının serbest olup, bunun altından yerli oyuncu yetişmiyor bahanesiyle, devşirme oyuncu Milli Takıma alınır mı? Benim tek korkum budur. Eğer ki alınırsa günü kurtarmak için iyi hareket ama ileriye dönük Türk Futbolu’nun sonu olur.

Ama hocam sizin zamanınızda da Mehmet Aurelio örneği var.
Benim zamanımı hatırlıyorsanız o zaman da ki görüşlerimi de açıkça ifade etmiştim. Eğer geçmişte bir takım söylemleri olan insanlar 70.000.000’da 7 tane oyuncu çıkaramayacak mıyız diyen insanlar, bugün bu kararları alıyorsa, o zaman geçmişte neden bunları söyledin, şimdi neden bu kararları alıyorsun diye söylerler.

En azından Türk Futbolu açısından iyi olacak mı hocam?
Bunu zaman gösterecektir. Şimdi oyuncunun yerlisi yabancısı olmaz. Antrenörün yerlisi yabancısı olmaz. İyisi ya da kötüsü olur. Olaya böyle bakmak lazım. Ama dediğim gibi ben biraz daha farklı bakıyorum. Şeytanın avukatlığını da yapmıyorum açıkçası. Yani bunun altından inşallah devşirme oyuncu kuralı çıkmaz. Türk Bayrağımız orada dalgalanırken, İstiklal Marşı’mızı okuyamayan bir adamın Milli Takımda ne işi var. İnsanlar diyor ki örneğin; Lukas Podolski Polonya asıllı, Almanya milli takımı forması giyiyor. Kardeşim Podolski Polonya asıllı ama adam gelmiş 2 yaşında Almanya’ya, Alman gibi büyümüş. Sen adamı getiriyorsun 3 sene sonra Türk yapıyorsun oynatıyorsun, Türkçe konuşmayı bilmiyor. Yani bunun acı gerçekleri var. Kaldı ki Avrupalı’nın dili ortak. Kamerun asıllı bir oyuncuyu Fransa Milli Takımı’nda oynatabilirsin, zaten adam Fransızca konuşuyor. Şimdi ben ırkçı bir insan değilim, asla olmadım da, yabancı sayısı sınırsız olsun. Ama 18 tane kulüpten 18 futbolcu dersek, ortalama 300-350 civarında ki futbolcudan da 15 tane ülke milli takımına hizmet edecek oyuncumuzu da çıkarmamız lazım.

Bu biraz da altyapıya bağlı değil mi? Siz Elazığspor’da ki alt yapıyı nasıl düşünüyorsunuz?
Önce şunu ifade edeyim. Alt yapılardan artık eskisi gibi oyuncu çıkma ihtimali çok zayıf. Neden derseniz, bizim dönemimizde ve bizden sonra oyuncu çıktığı zaman betonlaşma yoktu. Hepimiz kırsal kesimlerde büyüdük, top oynayacak alanlarımız vardı. Şimdi ki gençler bunu tercih etmek yerine evlerinde bilgisayar oynuyorlar. Dolayısıyla futbola merakları kalmıyor. Bu tür çalışmalar da olmadığı için alt yapı da yetersiz kalıyoruz. Bu tür çalışmalar Almanya’da var, Avrupa’da var ama gidip baktığınız zaman, sokağın ortasında, yolun ortasında en az 8-10 tane çim saha, insanların önüne hizmet olarak verilmiş. Bizim gençlerimiz de hala, para verip halı saha da top oynamanın peşine düşüyor. Diyorlar ki Almanya bunu yapmış, Almanya şunu yapmış, tamam Almanya yapmışta, ona bakarsan Almanya’nın yaptığı ve senin yapman gereken o kadar çok şey var ki sen niye yapamıyorsun. Sadece Almanya için söylemiyorum bütün Avrupa ülkeleri için söylüyorum. Bu konu çok derin bir konu. Ama bu konuda kararlı insanların apoletinde Uefa kupaları, Avrupa kupaları var. Ne söylerseniz söyleyin interaktif bir ortam olmadığı sürece, insanlar fikirlerini söylemediği sürece, bu tarz seminerler veya Türk Futbolu’nun gelişimi için yapılan toplantılar insanların kendilerini tanıtımından başka, kendi reklamlarından başka ileriye gitmeyecektir. Bu ülkede seminerler oluyor. Oraya seminer parasını verip gelemeyen antrenörler var. Antrenörlük meslek değil. Gidipte bankaya ben antrenörüm diyerekten bankadan kredi çekemiyorsunuz. Dolayısıyla bir takım olaylar, interaktif olmadığı sürece, karşılıklı fikir alışverişi olmadığı sürece hep güçlerin ego manyasında olur. Ben ne yaptım, bunu yaptım, o ne yaptı bunu yaptı, dolayısıyla o da bunun hakkı. Hep geçmişte ne yaptıklarına bakılarak insanlara görevler veriliyor. İnsanların fikirlerine bakılarak, düşüncelerine bakılarak, bu da bunu başarabilir amacıyla görevler verilmiyor. Bunu Milli Takım teknik direktörleri için konuşmuyorum, genel olarak konuşuyorum. Bunu böyle anlattığımız zamanda tabi ki gayri ihtiyari insanların kafasında soru işaretleri oluyor. Bakın ben ben demeyi istemiyorum. Ama Elazığspor’da 7 tane genç oyuncu oynatıyorum. 750 Euro’ya, 1.000 Euro’ya oynatıyorum. Korkmuyorum ki oynatıyorum. Bu oyuncuları oynatmakta korkacak hiçbir şey yok. Bize birileri zamanında nasıl güvenip oynattıysa, biz de genç oyunculara güvenip oynatacağız. Ama sen bu imkanı sunarsan olur, bu imkanı sunmazsan oyunculara gelişim sağlayamazsın. Türk futbolunun temel sorunu, sadece alt yapılar değil, zihniyet sorunudur. Türkiye’de zihniyetler değişmediği sürece, Türkiye’de yönetici zihniyeti, menajer zihniyeti değişmediği sürece futbolumuz gelişmez. İnsanlar Futbol Kulüplerini ticarethane gözüyle bakıyor. Aslında kulüplerimizi yönetirken ticarethane gözüyle bakmakta zarar yok ama bunu yaparken kulüp ve Türk Futbolu menfaatine yaparsan, oyuncu gelişimini ona göre yaparsan, geleceğe yatırım yaparsan çok daha iyi hale gelir. Ama diğer türlü baktığınız zaman 500-600 Mn. € bütçeleri olan takımlar 1 Euro’yu bile harcarken, çok dikkatli araştırırken harcarken, bizim kulüplerimiz bol keseden dağıtıyor. Çünkü kulüplerimizin yapıları bozuk, kulüpler derneklere tabi durumda. Üyelerle beraber kulüpler borçlanabiliyor, borçlanma yetkisi alabiliyor. Dolayısıyla ülke futbolunun yapısında bir bozukluk var. Her zaman şunu ifade ediyorum, ben bunu ifade ederken insanlar bana farklı şeyler söylüyorlar ama, bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürk’ten sonra gelmiş geçmiş en iyi hükümeti, Cumhurbaşkanımız döneminde ki hükümettir. Çünkü futbola verilen destekler, yapılan tesisler, statlar ortada. Bu dönemde bile bunların önüne geçilemiyorsa, bu dönemde bile adımlar atılmıyorsa, bundan sonrada hiç atılamaz demektir. Bir taraf üstüne düşeni yapıyor ama oyuncu yetişmiyor. Yani bir de çıkmış Pro lisans davası. Şimdi şöyle söyleyeyim, trafiğe çıkmak için ehliyete ihtiyacın var ama araba kullanmayı öğrenmek için ehliyete ihtiyacın yok. O ehliyet yolda gidebilmen için gerekli. Saha kenarında ki adamın pro lisansı olsa ne olmasa ne, eğer antrenörlük kabiliyeti yoksa. Sen bu adamdan 30.000,00 TL para alıyorsun. Bu parayı mecbur vereceksin. Bir seferde vermezsen 2. seferde mecbur vereceksin. Eğer bu iş pro lisansla olsa, Almanya 2. lig 3. lig de ki bütün takımların şampiyon olması lazım, ya da hiç birinin küme düşmemesi lazım.

Hocam vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Başarılarınızın devamını diliyorum. İyi çalışmalar.
Ben teşekkür ederim Hakan kardeşim, sana da başarılar diliyorum. Ajansspor

Bu haberi (1651) kişi okudu, (0) kişi yorumladı.
YORUMLAR Yorumlar olumlu oy sayısına göre sıralanmaktadır.
Hiç yorum yok! Yorumunuzu eklemek için tıklayınız
TFF 2. Lig Beyaz Grup
S Takymlar O G B M A Y Av P
1 68 Aksarayspor 6 5 1 0 14 3 11 16
2 Menemen FK 6 5 1 0 13 3 10 16
3 Serikspor 6 4 2 0 10 5 5 14
4 Bucaspor 1928 5 4 1 0 9 5 4 13
5 Elazığspor 6 4 1 1 9 5 4 13
6 Ankara Demirspor 6 3 3 0 7 3 4 12
7 Karacabey Belediyespor 6 3 1 2 9 8 1 10
8 Van Spor FK 6 2 2 2 7 6 1 8
9 Beyoğlu Yeni Çarşı FK 6 2 1 3 8 7 1 7
10 Arnavutköy Belediyesi FSK 6 1 4 1 7 7 0 7
11 Somaspor 6 2 1 3 7 7 0 7
12 Karaman FK 6 1 2 3 8 7 1 5
13 Giresunspor 6 1 2 3 3 6 -3 5
14 Y. Mersin İdman Yurdu 6 1 1 4 4 9 -5 4
15 Erbaaspor 6 1 1 4 4 11 -7 4
16 Belediye Derince Spor 6 0 3 3 4 10 -6 3
17 Nazilli Belediyespor 6 1 0 5 4 14 -10 3
18 Diyarbekir Spor 6 0 1 5 4 15 -11 1
Anket

En çok okunanlar - Son 10 Gün

En Çok Yorumlananlar - Son 15 Gün