Konyaspor Maçı Taktik-Teknik Analizi

Mersin İdmanyurdu 2011-12 sezonunda deplasmanda oynadığı 17 maçta 7 galibiyet, 3 beraberlik ve 7 mağlubiyetle 24 puan toplamış ve Trabzonspor ve Galatasaray'ın ardından bu alanda 3. olmuştu. Deplasmanda bulduğu puanlarla o sezon ligde kalma yarışında önemli bir avantaj yakalamıştı. Bu sezona baktığımız da ise mütevazı bir kadroyla ligde çok iyi bir performans sergileyen Kırmızı Şeytanlar maalesef deplasmanda aynı başarıyı bir türlü yakalayamadı. Deplasmanda oynadığı 6 maçtan sadece Karabükspor'u yenebildi. Kasımpaşa ve Akhisarspor'la berabere kaldı. Trabzon, Gaziantep ve Konya deplasmanlarından ise boynu bükük ayrıldı.

Deplasmanda oynanan Trabzpnspor ve Gaziantepspor maçlarında galibiyeti getirecek bir futbol oynamayan Mersin İdmanyurdu, Konyaspor deplasmanında ise maçın 57. dakikasına kadar çok iyi bir futbol sergiledi. Özellikle ikinci yarının başlarında Tita ile önemli pozisyonlar bulan Kırmızı Lacivertli ekip bunları değerlendiremedi.

Dilerseniz maçın önemli anlarını grafiklerle analiz edelim.




Daha önce kaybedilen Trabzonspor deplasmanında sahada gerçekten kötü oyanayan bir Mersin İdamnyurdu vardı. Orta sahada Murat Ceylan ve Sadiku ikilisi forma giymesine rağmen Bordo Mavili ekip sahada üstün olan takımdı. İlk iki golünü duran toptan bulan Trabzonspor özellikle Wederson'un atılmasından sonra kenarlarıda kullanarak kalemize gelmişti. Trabzonspor maçında taktik dizilişimiz 4-3-3 sisteminin farklı bir varyantı olan ve ülkemize en uygun sistemlerden biri olan 4-2-3-1 dizilişiydi. Gaziantepspor deplasmanında ise yine aynı taktik diziliş vardı ama bu defa orta sahada Sadiku'nun yerine Khalili oynamıştı. Khalili Sadiku'ya nazaran topla daha iyi ama alan savunmasında daha zayıf bir isim. Mücadele yönünden de Sadiku'ya göre daha yumuşak bir oyuncu. Hal böyle olunca daha dinamik olan Gaziantepspor orta saha üstünlüğünü ele geçirdi ve sahadan galip ayrılan taraf oldu.

Bir önceki Akhisarspor deplasmanında ise Rıza Çalımbay Bilal Kısa faktörünü de düşünerek Sadiku'nun yokluğunda Murat Ceylan'ı adam markajında kullanmak için 4-1-4-1 sistemine geçiş yaptı. Bu taktik dizilişle maçın büyük bölümünde dirençli olan bir Mersin İdmanyurdu izlemiştik. Lakin yine orta saha üstünlüğü rakibe geçmiş ve zaman zaman Bilal Kısa'nın şutlarını kalemizde görmüştük. Orta sahada alan savunması Oktay ve Khalili gibi ofansif gücü yüksek isimlere kalmıştı. Mersin İdmanyurdu'nun başarısının sırrı orta sahada dirençli ve defansif yönü güçlü iki oyuncu oynatmaktan geçiyordu. Sadiku ve Murat Ceylan ağır kalan savunmaya derinlik katıyor ve 4 hücumcunun (Welliton, Oktay, Tita ve Nakoulma) açıklarını iyi kapatıyordu.

Yukarıdaki grafikte de görüldüğü gibi Rıza Çalımbay geçtiğimiz hafta Ersun Yanal'ın Galatasaray maçında uyguladığı ve deplasmanda 3-0 gibi net bir skorla ayrıldığı 4-1-4-1 sistemini Konyaspor maçında uyguladı. Aslında oyuncu grubu da bu şablona çok uygundu. Sadiku tek başına defansif kurguyu başarıyla kontrol ederken, Khalili çift yönlü orta saha rölünde, Oktay ise öndeki üçlünün arkasındaki destek hücumcusuydu. Rakipten dönen topları Oktay ile kullanmanın hesaplarını da yapan Rıza Hoca bunun meyvesinide 57. dakikaya kadar toplamıştı. Özellikle ikinci yarının başında hızlı geçilen orta saha ve direk kaleye inen toplarla önemli pozisyonlar yakalamıştı takım. Lakin Aykut Kocaman'ın ilk oyuncu değişikliği bütün hesapları bozdu.

Orta sahadaki boşluğu gören tecrübeli hoca en uçta oynayan Rangelov'u çıkarıp Djalma'yı oyuna aldı. Rangelov'un yerine Hasan Kabze'yi santrafora çekti. Djalma'yı da hemen santrafor arkasına aldı. Orta sahada Sadiku'nun karşısına Uğur ve Ali Çamdalı'yı koyan Aykut Hoca, Djalma'nın hızlı driplinkleriyle de kalemize geldi. Oyuna hareketlilik getiren Djalma, maçın dönmesini sağlayan isim oldu. Arda arda 3 kez hücumu şekillendiren Angolalı, Mersin İdmanyurdu defansının da dengesini bozdu. İşte o anda Rıza Hoca oyuna müdahele edip iki ofansif ortasaha oyuncusundan (Oktay ve Khalili) birini çıkarıp yerine Murat Ceylan'ı almış olsa işin seyri değişebilirdi. Rıza Hoca'nın bu hamlesi 2. golden sonra geldi. Murat Ceylan'ında oyuna girdikten 1 dakika sonra atılması 3 puanı Konyaspor'a getirdi.

Şimdi yediğimiz ilk golün grafiğine bir göz atalım.




Grafikte gördüğümüz 30 numralı oyuncu oyuna sonradan giren Djalma. Orta sahadan sol çizgiye hızlı bir şekilde inen Djalma'nın verdiği pasla Hasan Kabze takımına korner kazandırdı. Mersin İdmanyurdu Trabzspor deplasmanında duran toptan 2 gol yemişti. O maçta adam adama savunmayı tercih eden Rıza Hoca sonraki maçlarda alan savunmasını tercih etti. Konyaspor'dan yediğimiz ilk golde ise ne alan savunması ne de adam adama savunma yapılıyor. Kornerden ön direğe kesilen top arkaya atıldığı anda hemen orada rakip oyuncunun bomboş olduğunu görüyoruz. Pratikte alan savunması tercih edilmiş ama pozisyona baktığımızda oyuncularımızın bir anlık konsantrasyon eksikliği göze çarpıyor.

Yediğimiz ikinci golde ise gözümüze çarpan en önemli etken, savunmadan topla çıkabilecek bir stoperimizin olmamamsı. Servet Çetin zaman zaman topla çıkmayı denesede çok başarılı olamıyor. Top kullanma becerisi çok zayıf olan tandem ikilimiz var. Ayrıca yedekte bekleyen Efe'nin de topla çıkabilen bir stoper olduğunu söyleyemeyiz. Zira topla çıkamadığımız anda Konyaspor presi ve ardından kalecimiz Nihat'ın da büyük hatası Konyaspor'a 3 puanı kazandıran ikinci golü getirdi. Tandemdeki ikilimiz top kullanmakta ne kadar başarısızsa orta sahada da Murat ve Sadiku'da o kadar başarısızlar. Defansif yönleri çok kuvvetli olan Murat ve Sadiku, teknik kapasitesi sınırlı isimler. Hal böyle olunca Khalili ya da Oktay'ı aynı anda sahada görebiliyoruz. Bu da ortasahadaki direnci kırabiliyor.

Maçı çeviren detay Aykut Hoca'nın oyuncu değişikliği demiştik. Şimdi aşağıdaki tabloya bir göz atalım.







Rangelov sahada Djalma'dan 12 dakika daha fazla kaldı. Ama Djalma'nın etki alanı ve oyuna katkısı Rangelov'un neredeyse 2 katı. Burada da Aykut Hoca'nın bu maçta oyunu Rıza Çalımbay'dan daha iyi okuduğunu görüyoruz.

Haber Analiz: Hasan Doğan