Eskişehispor Maçı İstatistiksel Analizi

Mersin İdmanyurdu pazar günü Tevfik Sırrı Gür Stadı'nda Eskişehirspor'u 2-0 geriye düşmesine rağmen 4-2 mağlup etti. Sizin için bu muhteşem geri dönüşün istatistiksel analizini çıkardık.

Önce iki takımın sahaya dizilişlerine grafiksel olarak bakalım.




İki takımında saha dizilişi 4-2-3-1 sisteminde. Mersin İdmanyurdu Khalili'nin oynadığı maçlarda 4-3-3 dizilişini tercih ederken geçen haftaki Trabzonspor maçıyla birlikte ilk haftada oynadığı Beşiktaş maçındaki 4-2-3-1 sistemine geri dönüş yaptı. Rıza Çalımbay'ın sezon başında planladığı sistem buydu. Lakin sağ açıkta Pedriel'i düşünen başarılı hoca Bolivyalı'dan beklediği performansı Beşiktaş ve Kasımpaşa maçlarında alamayınca bu oyuncudan vazgeçmek zorunda kaldı. Beşiktaş maçında sakatlanan Oktay Delibaltı'nın yerine Khalili'yi monte eden Çalımbay, sisteminide mecburen 4-3-3'e çevirmişti. Hali hazırda iki sistemide başarılı oynayan bir kadro oluşturan ve bunun meyvesini Eskişehir maçında toplayan Çalımbay oyunun sıkıştığı bölümde Khalili'yi oyuna alarak sistemi 4-2-3-1'den tekrar 4-3-3'e çevirerek 10 kişi kalmasına rağmen maçı 4-2'ye getirmeyi bildi.

Mersin İdmanyurdu daha önceki oynadığı 6 maça ters orantılı olarak bu maça tutuk başladı. Henüz 3. dakika da kalesinde gölü gördü. Golde kademe hatası ilk dikkat çeken ayrıntıydı.




Grafikte de gördüğümüz gibi gol Eskişehirspor'un sağ kanadından Mersin İdmanyurdu'nun sol kanadından geldi. Gol olana kadar atılan pasların %14'ü merkezden gelirken %86'sı ise Mersin İdmanyurdu'nun sol kanadında oluştu. Bunu geliştiren faktörler; Wederson'un cezalı olması ve yerine oynayan Nurullah'ın ilk kez bu defans tandemiyle oynamasıydı. Bir diğer ayrıntı ise maçın hemen başı olması nedeniyle Nurullah'ın önünde oynayan Tita'nın savunmasına yeteri kadar yardımda bulunmamasıydı. Son hata ise takım savunmasının Ömer'e o kafa vuruşu şansını vermesiydi. Her ne kadar yapılan orta altıpasın dışına doğru olsa da Ömer gibi tehlikeli bir hücumcu bu şansı kaçırmadı.

Eskişehirspor'un bulduğu ikinci gol penaltıdan geldi. Fakat penaltı pozisyonu oluşana kadar Eskişehirspor 52 saniye de 19 isabetli pas yaparak organize bir atak geliştirdi. Maçtan önceki analizim de Eskişehirspor'un ataklarını sağ kanattan başlattığını belirtmiştim. Bu pozisyonun başlangıcı ise sol kanattı. Kağan'ın olgunlaştıramadığı atakta Boffin topu sağ kanata atmasıyla penaltı pozisyonu arasında top kullanım yüzdesi ise şöyle: Eskişehirspor'un sol kanatı %21, sağkanatı %33, merkez bölge ise %46 oldu. Golde yine en büyük hata defans tandeminden geldi. Her ne kadar Nurullah penaltıya sebep verse de takım savunması da en az Nurullah kadar hatalıydı.

Mersin İdmanyurdu'nun attığı golleri ise 2'ye ayrımak durumunda kalıyoruz. İlk yarıda atılan gol 11'e 11'ken gelmişti. Bu golün grafiğini inceleyelim.




Golün oluşum süresi toplam 34 saniye sürdü. Kalede Nihat'la başlayan atakta Oktay'ın golüne kadar toplam 9 pas yapıldı. Pas kullanım yüzdesi ise şöyle: Mersin İdmanyurdu'nun sağkanadı %33 solkanadı %17 merkez bölge ise %50 oldu. İlk iki golde hatalar zincirinde başta olan Nurullah bu golde ise doğru zamanda atağa çıkarak defansın arkasına sarktı ve ceza sahası içinde topu Oktay'la buluşturak belki de galibiyetin gelmesin de en büyük pay sahibi oldu. Zira Rıza Çalımbay'ında basın toplantısında belirttiği gibi 2-0 yenik durumdayken ilk yarı bitmeden gol atılması takımın ikinci yarıya daha motive çıkmasına neden oldu. Bu galibiyeti getiren önemli bir faktördü.

Mersin İdmanyurdu'nun bulduğu diğer 3 gol de ise en dikkat çeken detay takımın 10 kişi oynaması. Burda Eskişehirspor'un rakip 10 kişi mantığıyla 3. golü araması ve ani gelişen kontra ataklara hızlı oyuncularıyla cevap verememesi en büyük etkendi. Aşağıda verdiğim grafiği incelediğimizde bunu daha iyi göreceğiz.




Murat Ceylan'ın atılmasından sonraki süreçte Mersin İdmanyurdu'nun topla daha az oynayarak direk olarak skora gittiğini görüyoruz. Burdaki bir diğer detay ise Futacs'ın oyunda olmadığı zaman dilimi. Macar oyuncu 69. dakikada oyundan çıktı. Goller ise 75. dakikadan sonra geldi. Yani Welliton'un oyunda olduğu zaman diliminde. Brezilyalı, Mersin İdmanyurdu'nun ikinci yarıda bulduğu gollerde büyük rol sahibiydi. Bunu Welliton'u övmek adına söylemiyorum. Oktay'ın ayağından gelen ikinci golde yaptığı ters koşu ve rakip defans hattını karıştırması, Berkay'ın kendi kalesine attığı golde Oktay'a yaptığı asist ve Sinan'ın ayağından gelen son golde yine yaptığı ters koşu ve topuğuyla verdiği pasla kalitesini konuşturdu.

Gollerin oluşum-gelişim sürelerine baktığımızda 2. gol 15 saniye içinde yapılan 3 pasla, 3. gol 17 saniyede yapılan 5 pasla ve son golde 10 saniyede yapılan 3 pasla bu sezon için bir rekor olabilir. Bu gollerde Mersin İdmanyurdu'nun kanatları değilde merkez bölgeyi kullanması da bir diğer dikkat çeken ayrıntı. Hızlı düşünmek ve hızlı hareket etmenin önemini ortaya koyan bir detaydan bahsediyorum. Borissia Dortmund'la Jurgen Klopp'un yıllardır üzerinde çalıştığı ''8 saniye'' çalışmasına çok yakın bir organizasyonla golleri bulan Mersin İdmanyurdu'nun şuana kadar bu sezon en az topla oynadığı maç olması da en canalıcı nokta.

Analiz biraz uzun oldu ama detaylara baktığımız da sistemli bir çalışma görüyoruz. Rıza Çalımbay'ın lige yeni çıkmış bir takımı 4 ay gibi kısa bir sürede saha içinde bu kadar başarılı bir organizasyon takımı yapması sanırım başarının anahtarı olsa gerek.

Maçın rakamsal istatistikleri ise;




Hasan Doğan-Spor33 Özel Haber