Mancını'nın isyanı!

"İstanbul’da kazandığımız Juventus maçı bizi gerçek anlamda hayata bağladı. Bu karşılaşmayla birlikte kendimizi ispat ettik. Ligin ilk yarısını zirvede bitirmeyi hedeflemiştik ama özellikle Gençlerbirliği ve Kasımpaşa maçlarında şanssızlık yaşadık. Yabancı futbolcu statüsü nedeniyle sistem ve kadro üzerinde sürekli değişiklik yaptık. Geçiş dönemini iyi bir şekilde geride bıraktık."

Florya’da kurmayları ile birlikte sarı-kırmızılı takımda geçirdiği üç aylık dönemi kapsayan geniş bir durum raporu hazırlayan İtalyan teknik adam; puan tablosundaki yerleri, şampiyonluk şansları, devre arasının önemi, kırılma haftaları, neden sürekli kadro değiştirdiği ve takım içindeki problemler hakkında görüşlerini aktardı.

İşte Milliyet’in ulaştığı Mancini’nin ilk yarı raporu...

1- PUAN TABLO: Aslında pozisyonumuz devreyi birinci bitirmekti. Bu tablo ne beni, ne oyuncularımı ne de taraftarımızı mutlu eder. Bizi umutlandıran son dönemde kayıpların azalması, takımın kazanmaya başlaması oldu. Son dönemdeki Kasımpaşa ve Gençlerbirliği maçlarında şans yanımızda değildi. Bu maçları alabilirdik. Çünkü özellikle son bölümde net pozisyonları kullanamadık.

2- DEVRE ARASI: Yapılacak transferler ve hazırlık dönemi bu anlamda büyük önem taşıyor. Çünkü bizim en büyük sorunumuz takımla fazla vakit geçirememekti. Milli takım araları oldu. Devre arası bu anlamda bize ihtiyacımız olan zamanı ve çalışma ortamını sağlayacak. Takviyeler ve yoğun çalışma programı çok önemli.

3- 8 MAÇ FAZLA: Sezonun ikinci yarısında Fenerbahçe’den 6’sı kupa, 2’si Şampiyonlar Ligi olmak üzere 8 maç fazla oynayacağız. Bu sayı daha da artabilir ama şikayetçi değilim.

4- JUVENTUS MAÇI: Özellikle kupadaki Gaziantep Büyükşehir maçından sonra oyuncuların kendi aralarında yaptığı toplantı önemliydi. Orada özeleştiride bulundular. Ancak daha da önemlisi bizi hayata bağlayan Juventus maçı oldu. Çünkü o maçın öyküsü bambaşka. Kendimizi ispat ettiğimiz bir maçtı.

5- AKHİSAR DETAYI: Göreve gelir gelmez Juventus maçına çıktık. Kazanabilirdik ama beraberliğe razı olduk. İtalya’dan döndükten hemen sonra Akhisar’la deplasmanda karşılaştık. Melo ve Selçuk’un olmadığı bir orta saha ilk kez bir maça çıkmıştı. Sonuçta yenildik. İkisinin önemini o gün anladım.

6- MUSLERA-SNEİJDER: Muslera sakatlandığında önemini bir kez daha gördük. Çünkü bu takım 2.5 sene onunla oynamaya alışmış. Zaten Sneijder ile beraber Muslera’nın yokluğunda ağır yara aldık.

7- KADRO VE SİSTEM: En önemlisi yabancı kuralı nedeniyle kadro ve sistemde sürekli değişiklik oldu. Bir kere bütün oyuncuları canlı tutmak lazım. Geçen sene böyle bir kural yokmuş. Perşembe günü taktik çalışması oluyor. Bu çalışmada kendini görmeyen oyuncu 10 gün sizden kopuyor adeta. Form durumu ve müsabakaya göre de değerlendirme yapıyoruz.

8- TAKTİK SEÇİMİ: Belli şablonlar olabilir ama elinizdeki malzemeye göre de bir sistem yaratabilirsiniz. Burada performans ve elinizdeki oyuncu sayısı önemli.

9- SORUNLAR NORMAL: Takım kötü sonuçlar almaya başlarsa, sorunlar olduğundan daha farklı yansır. Neticede geçiş dönemini iyi bir şekilde atlattık.

‘İstanbul’u seviyorum’
Roberto Mancini, Türkiye’deki yaşantısıyla ilgili bilgiler de aktardı. İstanbul’u kısa sürede çok sevdiğini kaydeden İtalyan hoca, “Modern sanata düşkünüm. Eşim ve kızım Londra’da. Bir oğlum Macaristan’da, diğeri ise Amerika’da yaşıyor” ifadelerini kullandı.

18 maça çıktı 11 kez kazandı
Roberto Mancini, Galatasaray’ın başında üç kulvarda toplam 18 resmi maça çıkarken; 11 galibiyet, 3 beraberlik ve 4 yenilgi aldı. İtalyan hoca yönetiminde Şampiyonlar Ligi’nde son 16’ya adını yazdıran Cim-Bom, Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplara kalan tek büyük olmayı da başardı.

Spor3