Burak'tan ilginç Drogba benzetmesi

Galatasaray'ın ve Milli Takım'ın en gözde futbolcularından, iki yılın üst üste gol kralı Burak Yılmaz; özel hayatı, takımdaki ilişkileri ve beğenileri hakkında Sabah gazetesine açıklamalarda bulundu. İşte o röportaj:

Tatil için Türkiye'yi tercih ediyorsunuz bildiğim kadarıyla...

Herkes bana "Neden yurt dışına tatile çıkmıyorsun?' diyor. Yurt dışına gitmiyorum çünkü ben ülkemin hayranıyım. Benim ülkemin yazı ayrı güzel, kışı ayrı güzel. Burada arkadaşlarımla olmak çok keyif verici üstelik.

KIYMA YİYEMEM!

Tatilde kondisyonunuzu ve formunuzu korumak için ne yapıyorsunuz?
Sabahları 45 dakika koşuyorum, bol bol yüzüyorum ve tabii ki voleybol oynuyorum. Hem de her gün!

Yemekle aranız nasıl?

Yemek yemeyi çok severim ama yemeklerin içinde kıyma olmamalı, yiyemiyorum. Başka yemek ayırt etmem.

Sinemayla aranız nasıl?

Sinemayla aram çok iyi; Türk filmlerinin hepsini izliyorum ve çok beğeniyorum. Yapımcılar çok iyi, senaryolar çok başarılı. Son zamanlarda çıkan Türk filmleri beni çok mutlu ediyor, çok keyif alıyorum. Çok fazla yabancı film izleyemiyorum ama tabii ki sevdiğim aktörler var. Bunlardan biri de Nicolas Cage mesela...

Ne tür müzik dinlersiniz, hangi sanatçıları seversiniz?

Yıldız Tilbe dinlerim. Çok yakın arkadaşım, kardeşim gibi sevdiğim Erkan Özkaya'yı dinlerim. Sezen Aksu dinlerim. Yani kulağa hoş gelen her türlü müziği dinlerim.

Oyunculuk teklifi alıyor musunuz?

Oyunculuk değil de reklam teklifleri çok alıyorum. Ancak orada da 5-10 saniye oynarım, o kadar. (Gülüyor) Herkesin bir mesleği var; ben oyunculuk yapabileceğimi sanmıyorum.

Bekar bir futbolcusunuz; biraz da aşkı soralım... Sizce 'aşk tesadüfleri sever' mi?

Bu konular kader kısmet işidir; ne zaman ne olacağı belli olmaz. Hiç girmeyeceğiniz bir yola girersiniz ve her şey orada başlar. Ben aşkın bir kader işi olduğuna inanırım.

Birisini çok beğenirseniz yanına gidip konuşur musunuz peki?

Şu ana kadar hiç öyle bir şey başıma gelmedi. Bu tür şeyler özgüvenle alakalı değildir; bizim örf ve adetlerimize yakışacak şeyler de değildir aslında. Bu yüzden bir kızı çok beğensem de hiçbir zaman yanına gitmem. Örf ve adetlerimize yakışmaz çünkü.

KİMSEYİ KIRMAM

27 yaşındasınız, iyi bir kariyeriniz var. Kazançlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Alın terimle kazandığım parayla elimden geldiğince gayrimenkul almaya çalışıyorum.

Popüler olmanın zorlukları neler?

Sürekli hareketlerinize dikkat etmelisiniz. Kötü görünecek bir şekilde davranamazsınız. Sizi seven kadar sevmeyenler de var; ben kimseyi kırmamaya çalışıyorum.

KENDİNİZE İNANIYORSANIZ HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMEYİN

Sizi örnek almak isteyen gençlere ne tavsiyeler vermek istersiniz?

Onlara da söylemek istediğim şeyler var tabii ama öncelikle ailelere söyleyeceğim bir şey var: Futbolcu olmak isteyen, top oynayan gençlerin aileleri, çocuklarının peşinden baskıcı şekilde koşmamalı. Onları biraz rahat bırakmalılar. Bana çocukken babamın söylediği bir söz vardı; "Babası arkasından koşan; hiçbir zaman futbolcu olmaz" derdi. Ben de önce bunu söylemek isterim. Gençlere gelince... Hiçbir zaman vazgeçmemeliler çünkü küçük yaşlarda bazı olumsuzluklarla karşılaşabilirler, hatta büyüyüp profesyonel hayata geçtikten sonra da başlarına kötü şeyler gelebilir. Ama eğer kendinize ve yeteneğinize inanıyorsanız; ne mücadeleyi bırakın, ne de inandığınız şeylerden vazgeçin. Bence vazgeçmemek çok önemli.

YALAN, HAKSIZLIK VE NANKÖRLÜK EN KÖTÜSÜ

Giyim tarzınız çok beğeniliyor...

Aynaya baktığımda kendime yakıştırdıysam, onu giyerim ama giyim konusunda özel olarak kimseyle çalışmıyorum.

Özel hayatınızda sizi en çok ne kızdırır?

Yalana, haksızlığa çok kızarım. Nankörlük edene de çok kızarım. Ve ne olursa olsun hayatta unutmam.

Trafikte de kızar mısınız?

Trafikte kızmıyorum çünkü haklılar; İstanbul trafiğinde herkes bir yere yetişmeye çalışıyor.

Teknoloji ile aranız nasıl?

Bir tane iPad'im var; onunla vakit geçiriyorum. iPad çıktığından beri kitap okuma alışkanlığımızı biraz unuttuk ama inşallah tekrardan kazanırız.

Sosyal medya kullanıyor musunuz?

Twitter hesabım @ yilmazburak17, Instagram hesabım 17by. Sosyal medyayı; benimle ilgili çıkan yalan haberleri düzeltmek veya kendimle ilgili doğru bir haberi vermek için kullanıyorum. Bazen de fotoğraf paylaşıyorum.

ARKADAŞLARIM BENTLEY YAKIŞTIRDI

Arabalarla aranız nasıl?

Spor arabaları seviyorum. Bentley marka bir arabam var. Aslında iki araba arasında kararsız kalmıştım; biri Ferrari 158'di, diğeri Bentley idi. Arkadaşlarım bana Bentley'nin yakıştığını söyledi. Bu zamana kadar kullandığım arabalarımın biri hariç hepsi beyazdı. Arabada beyaz renk daha asil duruyor. Siyah biraz daha agresif bir renk.

DROGBA BİZİM 'BABA'MIZ

Türkiye ve Avrupa'da birçok lakap takıldı size; 'Kral', 'Katil' gibi...

Tabii ki bu lakapların takılması güzel. İki sezondur gol kralı olduğum için bana 'Kral' diyorlar, 'Katil' diyen de var. Selçuk'la biz birbirimize 'Kara' diyoruz mesela. Bunlar güzel şeyler; bizi sevenlerin taktığı lakaplar beni hep mutlu eder.

Takımda Didier Drogba'ya 'Baba' diyorlarmış, doğru mu?

O bir hitap... Herkese, bütün yabancılara söyleniyor ama eğer o lakap ona takılmışsa bence yakışır; o da zaten baba gibi bir şey.

Tatil dışında boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?

Genelde hep evdeyim, evden çıkmıyorum. Evde film izlemeyi çok seviyorum. Genelde haftanın beş günü Yeşilköy, diğer iki günü de Etiler tarafında oluyorum. Arkadaşlarımla yemek yeriz, sohbet ederiz; o kadar.

Sabah