Varşova'da UEFA sorgusu

Sarı lacivertli kulübe Şampiyonlar Ligi davetinin gönderilmesi kararı ile biten UEFA toplantısında masada iki seçenek vardı. Kuzey Av-rupa ülkeleri, Fenerbahçe’ye bir yıl daha ceza istedi ama başaramadı.

FENERBAHÇE, uzun tartışmalar sonucunda UEFA’dan Şampiyonlar Ligi vizesi aldı.
Bakın bu karar öncesi neler yaşandı, perde arkasında neler konuşuldu.
Önce UEFA tarafından başlayalım. UEFA konunun dışarıya sızmaması için olağanüstü gayret gösterdi.

Doğrusu bunda da çok başarılı oldu. UEFA’nın hiç bir kurulu, alınacak kararla ilgili olarak konuşmuyordu.
Rastladığım her görevli eliyle ağzını gösteriyor ve fermuar işareti yapıyordu:
- Asla konuşmam...
Bu durumda UEFA kaynaklarına yakın bir Fransız gazeteciyle temasa geçtim.
Meslektaşım olacakları tek tek sıraladı:
- F.Bahçe ile ilgili karar yarı finaller öncesi verilecek.
- Toplantı Varşova’da yapılacak ve ilan edilecek.
Ve daha sonra asıl meseleye geldi.
- Masada iki seçenek var.
Nedir bunlar?
- Birincisi, Fenerbahçe’ye verilen 1 yıllık cezayı yeterli bulmak ve ceza vermemek.
- Diğeri ise 1 yıl daha men kararı vermek.
Fransız meslektaşım daha sonra kanaatini (Aslında UEFA’dan aldığı bilgiyi) ifade etti:
- Bana göre ikinci seçenek uygulanacak.
Fransız gazetecinin bu ifadeleri 18 Haziran tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde yer aldı.

18 Haziran tarihinde Hürriyet’te yer alan ve bir “Fransız gazetecinin” söylemini içeren haber UEFA’yı harekete geçirdi.
Gazeteci, “Masada iki seçenek var, ama ikincisi uygulanacak, Fenerbahçe’ye bir yıl daha ceza verecekler” diyordu.
Varşova’daki basın merkezinde, “Hürriyet Gazetesi”ni gösterip sordular, “Bu gazetecinin ismini bize bildirir misiniz”

UEFA’cılar peşime düştü!

TARİH: 18 Haziran...
YER: Varşova Uluslararası Basın Merkezi.
Bir Alman meslektaşımla bir gün önce oynanan Almanya-Danimarka maçını konuşurken takım elbiseli iki kişi geldi yanımıza.
- Serhan Asker siz misiniz?
“Evet” diye yanıtladım. İçlerinden biri elindeki İpad’den Hürriyet Gazetesi’nin o günkü spor sayfasını gösterdi.
- Bu haberi siz mi yazdınız.
Yine “Evet” diye yanıtladım.
- Bu haberi size hangi gazetecinin söylediğini bize bildirebilir misiniz acaba?
Ben kibarca bunun mümkün olmadığını söyledim. Israr etmeden teşekkür ettiler ve ayrıldılar.
Alman meslektaşım meraklandı:
- Bunlar UEFA çalışanı... Ne sordular?
“Önemli değil” diyerek konuyu kapadım.

Ceza çıksın diye uğraşanlar

HABER kaynağım Fransız gazetecinin söylediği gibi karar yarı finaller öncesi çıktı.
Ama dile getirdiği iki seçenekten onun işaret ettiği karar değil, diğeri çıktı. Ve F.Bahçe ceza almadı.
Karardan sonra aynı gazeteci ile tekrar konuştum.
Söyledikleri şunlar:
- Masadaki 2 karar uzun tartışmalara neden oldu.
- Özellikle Kuzey Avrupalı üyeler (ki bunlara alt komiteler de dahil) 1 yıllık cezanın yetersiz olduğunu, 1 yıl daha ceza gerektiğini savunmuşlar.
- Ama bütün bunlara rağmen onların istediği olmadı.
Son olarak da şunu ifade etti:
- Başbakanınız ile Platini arasındaki görüşme bu olayın seyrini tamamen değiştirdi.

BAŞBAKAN, DEMİRÖREN, ERZiK ÜÇGENi

F.Bahçe’nin istediğini elde etmesinde Başbakan Erdoğan, TFF Başkanı Demirören ve UEFA Asbaşkanı Erzik’in büyük etkisi oldu.

İstanbul toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki UEFA Kongresi’nde Michel Platini ile yaptığı görüşme, F.Bahçe’nin ceza almamasında büyük rol oynadı.

Federasyon iyi çalıştı

Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve Servet Yardımcı UEFA’ya şu net mesajı verdi: Futbol Federasyonu’nda somut delil yok. Sahaya yansıyan şike olayı yok.

Doğru bilgilendirme

UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik çok önemli bir görev üstlenerek, yoğun çalışma yürüttü. Başbakan Erdoğan’a bilgi verip, bilgi alarak da UEFA’yı doğru bilgilendirdi.

‘Tolerans göstermedik’

UEFA hukukçularına, Futbol Federasyonu’nun tüm kurullarının şike konusunda gerekli hassasiyeti gösterdiği kanıtlandı. Şikeye tolerans gösterilmediği özellikle vurgulandı.

Ceza kurulu olmaz

UEFA’nın bu kararı sonrası tüm gözler UEFA disiplin müfettişlerine çevrildi. Onlar 3 gün içinde itiraz ederse süreç yeniden başlar ama itiraz etmeyecekler.

TRT