Önlenemez yükseliş!

_Muay Thai yapma merakın nasıl oluştu?

Bu tür sporlara çocukluktan beri hep ilgim vardı. Muhabir olduğum zamanlarda Mersin BB’nin maçlarına gidiyordum. Orada biri vasıtasıyla Muay Thai’ye yazıldım. İlk önce fiziğimin yetersiz olduğu söylendi. Fiziğimin gelişmesi için step çalışmam gerektiğini söylediler. Ama ben yeterli olduğuna inandırdım onları, çalıştım ve bu noktalara geldim.

-Genç kız olarak yüzünün tahrip olmasından çekinmedin mi?

Hayır, hiç çekinmedim. Çünkü severek yapıyorum. Zaten bunu düşünerek ringe çıkarsan mutlaka başına bir kaza gelir. Sakınan göze çöp batar misali. Bu yüzden hiç korkmuyorum. İlk maçımda bile çok rahattım. Bu güveni değerli hocalarım Engin Kısa ve Ali Alkayış’tan aldım. Onlara çok şey borçluyum.

‘Kick Boks erkek sporu değil!’

-Bu tip sporlar hep erkek sporu olarak algılanıyor. Bir noktadan sonra siz de hayata erkek gibi mi bakıyorsunuz?

Bu tip sporların erkek sporu olarak algılanması çok yanlış. Bunu sadece erkekler öyle zannediyor. Hatta şunu söyleyebilirim, Zaten idmanlardaki hocalarımın hepsi erkek, onlar da bu algıdan rahatsızlar. Kızların daha fazla başarılara ulaşmasının ardından bu algının yok olacağına inanıyorum.

‘Kaybetmeye tahammülüm yok’

-Kısa sürede bu kadar başarılı olmanızın sırrı ne
?
Muay Thai hayatımın olmazsa olmazı. İşimi severek yapıyorum. 2008’de başladığımda bu kadar ilerleyebileceğimi bende tahmin edemezdim. Ama en büyük neden kaybetmeye tahammülümün olmaması. Çok hırslı bir yapıya sahibim. Bir şeyi yapmaya karar verdim mi, o iş olana kadar mücadele ederim. En azından elimden gelenin en iyisini yaparım.

-Biri sizi kırsa, siz de onun kafasını kırar mısınız yani; yumruklar sadece ringde mi?

Biz spor yapıyoruz. Ring dışında kavga etmekten nefret ederim. Zorda kalmadığım sürece böyle bir şeye başvurmam. Ringde bir kişiyle dövüşüyorum. Zaten bizler bu olayı ring dışına yani normal hayata aktarırsak yaptığımız şey spor olmaktan çıkar.

-Bir kadın neden boksör olur?

İnsanın kendini savunabilmesi güzel bir şey. Zaten çocukluğumdan beri bu spora aşıktım. Muay Thai’ye başladıktan sonra özgüvenim de arttı. Kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Muay Thai hayatımın olmazsa olmazlarından.

‘Sponsor Arıyorum’

-Maddi manevi destek bekliyor musunuz?

Evet, sponsor en büyük sorunum. Hala da sponsor arıyorum. Birçok yerle görüştük, vereceklerini söylediler ancak vermediler. Hem amatör, hem de profesyonel maçlarımdaki ihtiyaçlarımı kendi cebimden gideriyorum. Milli takımdayken federasyon yardım ediyor. Ancak o süreçten sonra yine sponsor aramak zorunda kalıyorum. Kaynak bulmak çok zor. Kaynak bulduğum zaman başarılarımın daha da artacağını düşünüyorum.

-Erkeklerin boksör olduğu bir bakışta anlaşılıyor? Siz nasıl koruyorsunuz şeklinizi?

Aslında kendime pek fazla önem göstermiyorum. Yüzümün tahrip olması yönünde bir derdim de yok. Zaten kızlarda genellikle pek belli olmuyor. Bir kere burnum kırılmıştı ancak şu anda eskisinden daha da iyi durumda. Kendimi korumak dışında pek fazla bir özen göstermiyorum.

-Maç günleri neler yapıyorsun?

Maç günlerimde maça dinlenerek hazırlanıyorum. Maç saatinden önce kahvaltımızı, yemeğimizi yedikten sonra tartılıyoruz. Belirli bir kilonun üstüne çıkmamak için sürekli gözetim altında tutuluyoruz. Buna dikkat etmeye çalışıyoruz. Maçlara duasız çıkmam. Dua ederek maçlara başlamam bana uğur getiriyor.

-Vücudunda maçlardan sonra kalan izlerden rahatsız oluyor musun?

Maçlardan sonra yüz, kol ve bacaklarda morarmalar olabiliyor. Normal hayatta beni tanımayan insanlar beni tanımadıkları için tuhaf tuhaf bakabiliyorlar. İlk başlarda rahatsız oluyordum ancak şimdi rahatsızlık duymuyorum. Çünkü bu morarmaların, yaptığım spordan olduğunu bilmek beni rahatlatıyor. Bu tip morarmalar zaten bu sporun cilvesi.

‘Muay Thai ile kendimi daha iyi anlatabiliyorum’

-Bokstan önce ve bokstan sonra hayatında ne gibi değişikler oldu?

Bokstan önce muhabirlik yapıyordum. O zamanlar çok çekingendim. Kimseyle doğru düzgün konuşamazdım, çok utangaçtım. Muay Thai’ye başladıktan sonra kendime olan güvenim arttı. Sürekli farklı yerlere gidiyoruz. Değişik insanlar, değişik şehirler insana özgüven kazandırıyor. Belki de hayatımdaki en büyük gelişme bu diyebilirim. Bu yüzden bu fırsatı bana veren Engin Kısa ve Ali Alkayış’a çok şey borçluyum.

‘Hedefim Dünya Şampiyonluğu’

-Hedeflerin neler? Başarılarından bahsedebilir misiniz?

En büyük hedefim Avrupa ve Dünya şampiyonu olmak. Kendimde o potansiyeli görüyorum ve bir gün bunu mutlaka başaracağıma inanıyorum.
Şu ana kadar iki kez Türkiye Muay Thai şampiyonu oldum. 2 kez milli sporcu olarak görev yaptım. Dünya üçüncülüğü yaşadım. Uluslar arası altın kemer kazandım. Profesyonellerde 9 maçın 8’ini kazandım. Hatta kaybettiğim maçta hakemin büyük bir yanlışı olduğunu düşünüyorum. Son olarak da dünya üçüncüsü olarak önemli bir başarıya imza attım.

Haber: Aykut Püskül - Özel Haber