SAĞLAM KANUNLARI

Nurullah Sağlam, Güngören’de ilk maçına çıktı. Kaybedilmemesi gereken bir maçtı önceki 3 deplasman gibi.. Ve kaybedilmedi..Tatsız tuzsuz, pozisyon fakiri bir maçtı. Bank Asya’da oynanan maçların bir çoğu da berabere bitince , deplasmandan alınan bir puanın değeri arttı.

Ordu maçına göre daha SAĞLAM’cı bir takım çıkmıştı sahaya. İki ön libero Fatih Egedik ve Hasan Üçüncü’nün önüne ikinci ve üçüncü bölge arasındaki bağlantıyı sağlamak için de Nurullah, Erdal ve Yunus üçlüsü tercih edilmişti. Nurullah Sağlam defansif kurguda da sürpriz bir değişiklik yapıp, Fuat’ın yerine Ernani’ye , Hüseyin’in yerine de Joseph’e yer verdi.

Sağlam’ın henüz tanımadığı ve transfer tercihlerini kendisinin yapmadığı bir takımın başında çıktığı ilk maçını kazasız belasız atlatmaktan başka çaresi yoktu. Sahaya çıkardığı şablon oyuncularının ne yapabileceğini anlaması yönünden isabetliydi. Mesela, sezon başından bu yana yerinde oynamayan Erdal’a, alıştığı yerde forma verdi. Erdal’ın ilk yarıda Şehmus’un koşu yoluna bıraktığı birkaç topun dışında, ikili mücadelelerde zayıf kaldığı ve maç kondisyonunun eksik olduğu göze çarptı. Bir kaç maç sonra formda bir Erdal bu bölgede iş yapacak gibi görünüyor.

Sağlam’ın bu maçta kanat tercihi olan Yunus ise bu bölgede sıkıştı kaldı. Yunus ne kadar serbest oynarsa, o kadar verimi artan bir futbolcu. Elinde kanat oyuncusu olmayan bir teknik direktör’ün, Yunus gibi sprinter, seri ve oyun zekası yüksek bir oyuncuyu bu mevkide değerlendirmesini garip karşılamıyorum, fakat Yunus, bu oyun sisteminde , bu bölgenin oyuncusu değil.. Bangura’nın takımla ilişkisinin kopmasının ardından kadroda yer bulan Hasan Üçüncü’yü de geçirdiği ağır sakatlığa rağmen başarılı buldum. Oyun görüşü ve disiplini, pas trafiğine yaptığı katkı ilk maçına rağmen oldukça etkileyiciydi. Üçüncü maç eksiğini giderdikçe bu takıma ciddi fayda sağlayabilir.

Maçı genel olarak değerlendirdiğimiz de bu sistemde kalemizde fazla gol görmeyiz ama belki de Bank Asya’nın Şehmus ve Yunus gibi güçlü forvetlerine sahip olmamıza rağmen de fazla gol atamayız. Bunun nedeni ve Sağlam’ı en çok sıkıntıya sokacak durum ise, hücumda alternatif varyasyonlar üretemeyişimizdir. Çünkü bu takımın bu oyuncu yapısı ile kanat organizasyonu yapıp rakip kaleye gitmesi oldukça güç görünüyor. İşin açıkçası, Sağlam’ın kendi sistemini takıma tam olarak entegre etmesi için de devre arasını beklemekten başka çaremiz de görünmüyor.

Güngören maçının taktiksel kritiğini yapmak işime gelmedi açıkçası. Bunun iki nedeni vardı. Birincisi, maçın kritize edilecek kadar vasatın üzerine çıkamayışı, diğeri ise yeni bir teknik direktörün yeni takımıyla buluşmasıydı.
Bu maçta ön planda olan sistem ve oyuncu tercileriydi.


Maç sonrası basın odasında Nurullah Sağlam’a Bangura ile ilgili sorduğum bir soru üzerine aldığım cevap, Sağlam’ın ne kadar DİSİPLİNLİ , KURALCI ve aynı zamanda da ŞEFFAF biri olduğunu anlatır nitelikteydi. Bangura ile ilgili son gelişmeleri anlatırken kullandığı üslubu da çok CESURCA buldum. Ayrıca Sağlam’ın takım otobüsünde ve deplasmanlarda kalınan otellerde hiçbir yöneticinin bulunmasını istememesi de, eline verilen davulun tokmağını istemesinden başka bir şey değil.

Sağlam artık sazı eline aldı, bizde dört gözle yapacağı besteleri bekliyoruz..