Sessiz Öfke

Bizi oturduğumuz yerde bunaltan aşırı nem ve sıcak maça damgasını vuracaktı, belliydi. Maça her iki takım da kontrollü başladı. MİY defans bloğunu önde kurup, rakibini orta sahada boğmak ve tecrübeli forvetleriyle işi bitirmek istiyordu. Fakat genç ve dinamik bir kadroya sahip olan Tavşanlı buna izin vermedi. Hatta ilk yarıda hızlı hücumlarla MİY defansının dengesini bozan, defans oyuncularını zor duruma düşüren ataklar yaptı. Fatih Egedik’in kötü gününde oluşu, takımın orta alan organizasyonu açısından büyük sıkıntı yarattı. Bangura da Fatih’e ayak uydurunca, kırmızı lacivertliler için işler ters gitmeye başladı. Orta alandan yeterince beslenemeyen Şehmuz ve Yunus, ekstra işler yapmaya kalkıştılar bu da erken yorulmalarına neden oldu. İlk yarının sonlarına doğru yorgunluk baş gösterince her iki takım da rakip kaleye uzun toplarla gitmek istedi ve böylece orta alanları devreden çıktı. Sağ kanatta oyuna başlayan Erdal aşırı sıcakların kurbanı olunca Veysel oyuna dahil oldu. Veysel’in girişiyle birlikte kırmızı lacivertlilerin hücum gücü gözle görülür bir dinamizm kazandı. Ve ilk yarının uzatma dakikalarında Tuna’nın aşırı sıcağa isyan edercesine yaptığı kanat bindirmesi sonucu ceza sahasının önünde topla buluşan Veysel sol ayağı ile şık bir vuruş yaparak takımını soyunma odasına derin bir “oh” çekerek gönderdi.

İkinci yarıda ise daha diri bir MİY beklerken, rakip Tavşanlı maça ağırlığını koydu. Hem kanatlardan hem de derinlemesine paslarla kırmızı lacivertlilerin üstüne gelen Tavşanlı, ciddi pozisyonlar yakaladı. Rakip üzerine geldikçe geriye yaslanan kırmızı lacivertlilerin hücum fonksiyonları iyice SOS vermeye başladı. Takım, gol yememe telaşına düşünce de ikinci yarıda nerdeyse hiç rakip kaleye gidemedi. İkinci yarının hemen başında çizgiden çıkardığı topla rakip forvetlere gözdağı veren Kaleci Kerem defansıyla birlikte Tavşanlı ataklarına büyük direniş gösterdi.Teknik heyetin Erdal-Veysel, Gurbanov-Nurullah ve Fatih-Sertaç değişiklikleri doğru hamleler olmasına rağmen, bu hamleler golün dışında takıma fazla bir katkı sağlamadı.

İşin ilginç tarafı aşırı sıcak sahada oynanan futbolu, MİY adına oldukça olumsuz etkilerken, 860 rakımdan kentimize gelen Tavşanlı’yı hiç etkilememiş görünüyordu.

Maç sonu yapılan açıklama Kaptan Kerem İnan’ın saha içindeki üst düzey performansını saha dışına da taşıdığını gösterdi. Kerem basın odasında sözlerine öyle bir giriş yaptı ki, saha içinde defalarca uyardığı ve kızdığı arkadaşlarının sergilediği kötü oyunu bizlere bir anda unutturdu. Kerem, vatandaşların bile sokağa çıkmasının sakıncalı olduğu saatte kendilerine futbol oynatan zihniyeti sorguladı ve takım arkadaşları için stadın ışıklandırılmasını istedi. Kötü oyunun üzerini güzel ve etkili sözlerle kapayan Kaptan Kerem, saha dışında da görevini layıkıyla yaptı.

Sonuçta kazandık, 3 puanımızı hanemize yazdırdık fakat seyirciden yoksun ve sıcak yüzünden tatsız tuzsuz bir maç izledik. Veysel attığı golle maçın adamı olurken Tuna, Hüseyin ve Kerem kırmızı lacivertlilerde göze batan oyunculardı. Tavşanlı ise hiç te yabana atılır bir rakip değildi. Özelikle İshak ve Mehmet Akyüz kırmızı lacivertlilere karşı sergiledikleri oyunla kök söktürdü.

Uzun lafın kısası, Veysel’in şutunda ve Kerem’in sözlerinde yatan öfke, sessizliğe gömülen Tevfik Sırrı’da gözlerimize ve kulaklarımıza hitap eden en güzel şeydi.