İsyan

Mağdur olan tarafın kendileri olmalarına rağmen, bir takım kişiler tarafından suçlu gösterildiklerini söyleyen Yönetim ve taraftarlar suskunluklarını bozarak olayları değerlendirdi.

Önce ne olmuştu kısaca hatırlayalım..
Mersin Taraftarı stada 5 dakika geç girebildi..
Adanaspor ve Mersin İdmanyurdu taraftarlarının bulunduğu bölüm arasında en az 15-20 metre emniyet kordonu olmasına gerekirken, taraftarların dip dibe maç seyretmeleri gözlerden kaçmadı..
Maç sırasında Adanaspor tribünlerinden taş, musluk, cd vb. maddeler Mersin İdmanyurdu taraftarlarına deyim yerinde ise yağdırıldı..
Adana emniyeti Adanaspor tribünlerinden yapılan bunca tacize rağmen Mersin İdmanyurdu taraftarlarına orantısız şiddet uyguladı, 2. yarı staddan çıkardı..

Yaşanan bu olayların temeline bakacak olursak eğer Adana'da yaşanan bu olaylar Emniyetin 'ZAFİYETİ'nden kaynaklanmıştır.. Tüm amacı Adana'da takımına destek vermek ve yanlız bırakmamak olan Mersin İdmanyurdu taraftarı görmüş olduğu bu müdahaleyi asla ve asla hak etmemiştir..

Şimdi sorgulanması gereken asıl mesele şudur..
Mersin İdmanyurdu taraftarlarına ve yöneticilerine atılan onca yabancı madde nasıl ve ne şekilde tribünlere sokulmuştur?
İnsan Haklarına Aykırı bir şekilde Mersin İdmanyurdu taraftarına şiddet uygulayan Adana Emniyeti bu saldırıyı neden gerçekleştirmiştir?
Maçın 30. dakikasında Mersin İdmanyurdu taraftarlarının otobüsleri neden stad önünde hazır hale getirilmiştir?
Olayların başlamasının mimarı olan az sayıdaki provakatörlere neden müdahale edilememiştir?

Tüm bu sorulara bakacak olursak eğer Adana'da yaşananlar sanki önceden planlanmış bir EYLEM gibi görünüyor..
Orada mağdur olan, kanlar içinde ambulanslarla hastanelere taşınan Mersin İdmanyurdu taraftarıdır..
İnsan Haklarına Aykırı bir şekilde şiddete maruz kalanda yine Kırmızı Şeytanlardır..
Adanaspor taraftarı tarafından taşlanan Mersin İdmanyurdu Yöneticileridir..
Rakip teknik direktör tarafından saldırıya uğrayan ve küfür edilen yine Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Yüksel Yeşilova'dır..

O zaman suçlu aramaya gerek yok.. Adanaspor Yöneticilerinin, futbolcularının ve teknik Heyetinin yapmış olduğu yürüyüş bana göre 'GÜNAH ÇIKARMAK'tan başka birşey değildir..

Artık sesimizi yükseltmeliyiz.. Mağdur olmamıza rağmen suçluymuş imajı verilen Mersin, yaşanan bu olaylara karşı artık suskun kalmamalı.. Yönetim sesini yükseltmeli, Taraftar yükseltmeli, basın yükseltmeli.. Kentin bürokatları, Adana Lobisi karşısında artık Mersin İdmanyurdu'nun hakkını savunmalı.. Aksi takdirde mağdurları oynayan taraf hep biz olacağız..

Evet Mersin İdmanyurdu ve taraftarları suskunluklarını bozarak İSYAN bayrağını açtı.. Şimdi görev kentin basınına ve Bürokratlarına düşüyor..

Yaşanan onca üzücü olaya rağmen sevindirici tek nokta Yönetimin taraftarına sahip çıkmasıydı.. Atılan yabancı maddelere aldırmayarak taraftarının arasına giren, yaralanan ve emniyetin orantısız gücüne engel olmaya çalışan Celal Ata, Beşir Acar ve Cihad Gündoğar'ın bu yaklaşımı gerçekten alkışlanmalı.. Mersin İdmanyurdu'nda taraftarın ve Yönetimin kenetlenmesi gerçekten de yıllardır özlenen bir hareketti.. Kimse unutmasın ki Mersin İdmanyurdu taraftarına 1 adım yaklaşana bu taraftar 10 adım yaklaşır..

Son olarak yaşanan bu olayların asıl sorumlusu olan ADANA EMNİYETİ'ni kınıyorum.. Ve yetkililerin yaşanan bu zafiyet karşısında göreve çağırıyorum..