O tesis kimin?

Aslında bu cümle tam Mersin'i anlatan nitelikte.
Evet bu şehirde, zaman zaman gün bitmeden bazen şehrin gündemini bazen de Türkiye'nin gündemini değiştiren olaylar yaşanıyor veya açıklamalar yapılıyor.

Ben sportif açıdan bakıyorum ve o meşhur cümle devreye giriyor ‘Mersin İdman Yurdu'nda gün geçmiyor ki yeni bir bomba olmasın.’

Bombayı bu defa Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan patlattı. Özcan kulübe 700.000 liralık haciz işlemi başlattı.

Yönetimin son durumu ortada..
Ekonomik açıdan 8. nüfus açısından 7. olan Mersin şehrinin futbol takımı, sözde öz Mersinliden daha çok bu şehirde yatırım yapmış, bu şehirden kazanan ve yine bu şehirde harcayan, yıllardır Mersin’de olan bir kaç işadamının üzerine yıkılmış.
Evet bu yönetim çok hata yaptı, futboldan çok anlamıyor, iyi niyetliler en azından çalmıyorlar. Geri alacak olsalar da ceplerinden para aktarıyorlar ve düşe kalka bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.
Peki sözde muhalefet ne yapıyor? Barlarda, restoranlarda, köşe başlarında sadece konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor.

Evet yaptıkları başka şey yok konuşmanın dışında..
Bir tanesi çıkıp “Ali Kahramanlı istifa etsin ben yönetimimle geleceğim. İlk yıl tesis, ikinci yıl şu oyuncuları alarak şampiyonluğa oynayacağız. Kulübün borcu olan 7 Milyon Lirayı yayıncı kuruluş ve İddaa’dan gelen parayla kapatıp ,yönetime aldığımız kişilerden adam başı 300.000 Lira toplayarak transfer yapacağız. Ayrıca kulübe gelir getireceğini düşündüğümüz şu projelerle kulübe çağ atlatacağız” demiyor.

Siz en kolay yolu seçiyorsunuz. Eleştirmek ve karalamak. Çıkın siz de taşın altına elinizi koyun, ortaya koyacağınız projelerle bu takımı daha iyi yerlere götüreceğinizi gösterin, bizler de size destek olalım.

Bu kişilere, “Sizler eski yöneticilersiniz. Bu takımın siz varken de borcu vardı, siz varken de hatalar yapıldı, siz varken de küme düşüldü. Ne değişti de tekrar gelmek istiyorsunuz?” diye sorabiliriz.

Ama bu şehirde yaşayanların oylarıyla seçilen, bulunduğu parti içinde etkili olan bir insanın yani Büyük Şehir Belediye Başkanı Macit Özcan'ın, bu zor dönemeçte kulübe 700.000 lira için icra memurlarını göndermesinin altında ne yatıyor.

Diğer şehirlerdeki belediye başkanlarının şehir takımına yaptığı destekleri görünce bizim belediye başkanının ayda vermiş olduğu 150.000 Lira, sadaka kıvamında kalıyor.

Sayın başkan o yapmış olduğunuz tesis bu şehirde yaşayanların vermiş olduğu vergilerle yapıldı. Mersin İdmanyurdu da bu şehrin takımı.
Siz kimin tesisinden kimi kovuyorsunuz? Dün gibi hatırlıyorum o tesis yapılırken tümüyle Mersin İdmanyurdu'na hizmet edeceğini söylemiştiniz ama geçen zamana bakıldığında durum hiç de öyle gözükmüyor. Herhangi bir takımın kaldığı süre içinde ödediği ücreti Mersin İdmanyurdu da ödüyor. Peki fark nerede?

Geçen yıldan kalan 200 bin Lira ve bu yıl da 500 bin lira borç çıkartılmış kulübe.
Bu borcu çıkaranlara soruyorum Mersin İdman Yurdu orada ne yapmış, ne yemiş, her gün parti mi vermiş ki bu yıl 500.000 liralık borç çıkartılmış?

Anlaşılan yine yeni bir oyun sergilenmeye başlandı.
Umarım bu durumdan Mersin İdman Yurdu küme düşerek zarar görmez.