Performans artırılmalı

Gidenlerin yerine 16 yeni oyuncu alındı. Maçlardaki performanslarına ve ligdeki duruma bakılınca ne kadar büyük bir hata yapıldığı ortaya çıkıyor.
Şuana kadar oynan maçlarda oyuncular tek tek incelendiğinde 1. bölgeye yani defansa ağırlık verildiği kadro şişkinliği yapıldığı çok rahat şekilde fark edilir. Üstelik Mehmet Çolak, Erdal, Can, Güngör gönderildi. Bunların arasına Kızılcahamam’da gönderilenleri dahil etmiyorum bile… Bunca oyuncu gönderilmesine rağmen defanstaki şişkinlik azalmış değil.
22. haftaya kadar oynanan maçlara bakarak oyuncuların takıma ne katkı sunduğunu, neler yaptığını, kalan maçlarda neler yapabileceğini arkadaşlarımla değerlendirdik ve ortaya şu tablo çıktı.
İlk olarak kaleci Kerem’i ele alalım.
KEREM ilk geldiği günden beri takımın 1 numarası oldu. Birkaç hafta sallansa da 1. kaleci olduğunu ve çok iyi yer tuttuğunu cepheden gelen toplarda açılarak rakibe hareket alanı bırakmadı. 22 maçlık periyotta iyi maçlar çıkardı.
Geçen yıl devre arasında gelen TUNA yaptığı ortalar, bindirmeler ve zaman zaman attığı gollerle takımın iyilerinden. Sakatlığı olmadığı sürece sağ tarafta takımın tek ismi.
ZAFER ŞAHİN boyunun kısa olmasını defanstan iyi top çıkartarak örtmeye çalışan, bu yönünün yanı sıra çok ağır olması da tartışılan Zafer’in, Mersin İdman Yurdu’nun ligde kalması halinde bu takımda kalma ihtimali zor.
Hava hakimiyeti olan ancak top rakipteyken sadece eskortluk yapan Ahmet, bu performansı ile çok tartışılan birkaç isimden biri oldu.
AYTEKİN takımın zayıf halkası. 35 yaşında olan, bunun karşılığında tecrübeli olması beklenirken tam tersine amatörce hatalar yapan Aytekin, saç baş yoldurdu. Tek hamleli oyuncu olan Aytekin’in bu performans ile ertesi yıl Bank Asya’da oynaması çok zor.
RAMAZAN çok koşan nerdeyse basmadık yer bırakmayan ama hiç bir şey yapmayan her duran topun arkasına geçen ama hiç önünde olamayan bir oyuncu.
2 metreye pas atmakta zorlanan RAMAZAN’ın Bank Asya’da kafaya oynayan takımlarda oynaması çok zor.
Yer yüzündeki en hızlı çıkış yapan canlının Çita olduğu söylenir. Sami onunla çok rahat yarışabilir ama top ayağında iken kafasını kullanmaması kendini geliştirememesi yerinde saymasına neden oluyor. Eksikleri üzerine gitmez ise birkaç yıl sonra B kategorisinde izleriz Sami’yi.
TUNÇ gelecekte yıldızı parlayabilecek bir oyuncu. Ama önce futbolu düşünmeli. Başka yerlere kaymamalı. O kaygan zeminde kayarak amatör süper liginde kendini bulur. Henüz yolun başında elindeki fırsatı iyi değerlendirmeli. Sadece futbolu düşünmeli.
SERKAN ve MURAT ULUÇ ikilisi ise hayal kırıklığı yarattı. Bu halleri ile köy turnuvalarında oynayamazlar. Mersin İdman Yurdu küçük bir kulüp değil. Nereye geldiklerinin farkına varmalarının tam zamanı. Lig daralıyor. Oynamadan lig bitirirlerse bir daha bu ligi göremezler.
CANER’in kalitesi belli ama çok kırılgan, devamlılığı yok. Maç içerisinde daha çok aktif olmalı. Tribün değil de takımı için oynamalı.
ZAFER DEMİRAY çok sakatlandı. Kendini tam olarak toparlayamadı. Birkaç maçın dışında çok etkisizdi. Hayal kırıklığı yaratanların başında geliyor. Umarım son maçlarda ağırlığını koyarak takımın üst sıralara çıkmasında etkili olan bir kaç isimden biri olur.
NURULLAH, SERTAÇ ve FUAT Mersinli olmalarından dolayı hep sempatik göründüler. Gerçi fazla forma şansı da bulamadılar. Ama kumaşları iyi. İyi bir terzinin eline geçerlerse çok iş yapabilirler.
Bize göre oyuncular istenilen düzeyde değiller. Bir takımı alıp bir yerlere taşıyacak kadar kalite yok.
Serhat Güller kötü bir ekip yarattı. Bu ekip ligde kalır mı derseniz 6’şar puanlık Antep, Erciyes ve Dardanel maçlarından galibiyetle çıkılırsa kalma olasılığı yüksek olur. Diğer sonuçları düşünmek bile istemiyorum. Bu takımın bundan sonra yapacağı rakiplerinden çok ama çok koşarak ve buldukları pozisyonlardan en az 3’nü gole çevirmeleri gerekiyor. Çünkü takım defans yapmasını bilmiyor.
Ergün hoca bu takımdan sadece koşmalarını ve mücadele etmelerini istiyor. ‘Kimse 90 dakika koşmaktan ölmez’ dediğini kendim duydum. Bence de ölmez… Umarım futbolcular hocalarını dinlerler ve son dakikaya kadar sahada savaşırlar. Almış yada alacak oldukları paranın hakkını verirler.