20 değil, 90 dakika mücadele…

MİY bu dakikalarda hem sahanın hem topun hakimiydi. Oyuncuların sahaya dağılımı, mücadeleci ve istekli oyunları taktir topladı. Son haftaların eleştirilen ismi Aytekin, ilk 20 dakikada top alan, top dağıtan konumdaydı. Sağda Tuna, solda Can rakibin kanatlardan yapmak istediği atakları başarıyla önledi. Zafer Şahin ve Ahmet’in uyumlu oyunu ise göz doldurdu. Bu ikili hiçbir hava topunu rakibe kaptırmadı.
İlk 20 dakikada aksayan taraf Ramazan ve Caner’di. Ramazan adeta ‘topu bana atmayın’ dercesine oyun sergiliyordu. Aldığı topları ise 5 metre ileri göndermekte güçlük çekiyordu. Çok koşuyormuş gibi görünmeye çalışsa da koşan takım içerisinde sırıtıyordu. Ramazan’ın performansı ‘kazanmak isteyen takım’ profiline uymuyor. Daha çok halı sahada oynayan bir emektar futbolcuyu andırıyor.
Caner ise her zamanki oyununu sergiledi. Kolayı varken hep zoru seçti. Pas alırken ve atarken hep zoru denedi. Doğal olarak başarılı olamadı. Kaleciyle 2 kez karşı karşıya kaldı. İkisinde de başarılı olamadı. Caner’in dikkat çeken bir diğer yönü ise top rakipteyken yaptıklarıydı. Tuna, Can, Aytekin geriden gelip rakibe basarken Caner maçı izliyordu. Caner’e göre daha ilerde oynayan Tunç bile rakip atağında orta alana çekilip savunmaya yardımcı olmaya çalışıyordu. Caner bu oyun anlayışından vazgeçmeli. Atamadığı kesin. Bari rakibi bozmak için mücadele etmeli.
İlk 20 dakikadan sonra Aytekin de eski haline döndü. Mücadele etmek yerine sahada gezmeyi tercih etti.
Serhat hoca ikinci yarıya Zafer Demiray’ı oyundan alıp, Nurullah’ı sahaya sürerek başladı. Mehmet Düz’ü de Zafer’in yerine çekti. Bu değişikliğin, erken gol getireceği düşünülüyordu ama Nurullah bir iki atağın ardından eli belinde gezmeye başladı. Maç eksiği olan Nurullah’ın kondisyon eksiğini gidermesi ve çok çalışması gerekir.
Maç sonunda hoca ikinci yarıya gol bulmak için çıktıklarını söyledi. Bana göre yalnızca Zafer Demiray-Nurullah değişikliği gol için yeterli değildi. Tunç, rakip defans içerisinde eridi. Bu nedenle çift santrafora dönüp, Caner’i çıkararak Murat veya Serkan’ı orta alandan Ramazan’ı çıkararak Sertaç’ı almalıydı. Böyle bir değişiklik, rakibin topla rahat çıkmasının önüne geçer, atak yaparken daha etkili olunmasını sağlardı. Çünkü rakibin ikinci yarıda karambolden de olsa bulabileceği bir gol, oyun dengesini tamamen değiştirebilirdi.
Neticede Kartal maçından galip gelindi. Fikstür giderek zorlaşıyor. Bu nedenle futbolcuların daha mücadeleci oyun sergilemeleri, Serhat hocanın da kaçak dövüşenleri uyarması gerekiyor. Sadece Ahmet, Zafer Şahin, Tuna ve Can’ın mücadele ettiği takım belki az pozisyon verir ama pozisyon bulamaz.
Serhat hocanın dilinden düşürmediği ‘gol atamama hastalığı’na , ‘pozisyon bulamama’ hastalığı da eklenir ve bu iki hastalık kronikleşir.