DTP Danıştay'a sert çıktı

DTP Eşbaşkanı Emine Ayna, hükümet-yargı geriliminde Yargıtay ve Danıştay'a sert çıkarak, "Yargıya müdahale edildiğinden şikayet eden bağımsız yargı Şemdinli'de neredeydi? İktidarın muhatabı muhtıralar, yargıçlar, siyaset dışı kuruluşlar değil, sivil siyasetin kendisi olmalıdır.

Yargı gibi tarafsız olması gereken bir kurumun kendisini muhalefet minderinde görmesi ve bu yönlü bir refleks göstermesi demokratik rejimlerde kabul edilemez bir durumdur" dedi.

DTP TBMM Grubu, Parti Meclisi kararıyla Ahmet Türk'ün görevine grup başkanlığı görevine son verilmesi nedeniyle Eşbaşkan ve yeni Grup Başkanı Emine Ayna başkanlığında toplandı.

Daha önceki grup toplantılarının aksine Türk'e konuşma hakkı verilmezken, Emine Ayna grup konuşmasını yaptı.

Hükümet-yargı gerilimine ilişkin görüşlerini açıklayan Ayna, önemli bir süreçten geçen Türkiye'nin, demokrasi rotasında ilerleyeceğine krizlerle ve karşılıklı çatışmalarla zamanını, enerjisini kaybettiğini söyledi.

Siyasi istikrarın iflas ettiği, ekonomik krizin kapıya dayandığı, demokratik hak ve özgürlüklerin askıya alındığı bir süreçten geçildiğini söyleyen Ayna, Türkiye'nin hızla bir belirsizliğe doğru sürüklendiğini ileri sürdü.

Geçtiğimiz hafta krizi tırmandıran bir gelişme yaşandığını ifade eden Ayna, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun muhtıra niteliğinde bir bildiri yayınlayarak, siyasal iktidar şahsında sivil siyaseti hedef aldığını söyledi. Yargıya sert çıkan Ayna, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"İktidarın muhatabı muhtıralar, yargıçlar, siyaset dışı kuruluşlar değil, sivil siyasetin kendisi olmalıdır.

Yargı gibi tarafsız olması gereken bir kurumun kendisini muhalefet minderinde görmesi ve bu yönlü bir refleks göstermesi demokratik rejimlerde kabul edilemez bir durumdur.

Ancak ülkemizde geçmişten günümüze, yargının da içinde bulunduğu elit-bürokrasi kendisini hep devletin sahibi olarak görmüş ve 'siyasetin sınırlarını ben çizerim' diyerek, sivil siyasete sürekli müdahalede bulunmuştur.

Demokratikleşme çabalarının önünde set oluşturarak cumhuriyet sistemini oligarşinin iktidarına dönüştüren bu seçkincilerin tek bir hedefi var, o da, halk iradesini engellemek, kendi iktidarlarını sürdürmektir.

Olay bir yargı bağımsızlığı mücadelesi filan da değildir. Yargıya müdahale edildiğinden şikayet eden bağımsız yargı Şemdinli'de neredeydi? Bir iddianame hazırladı diye bir savcı, ordunun isteği, hükümetin girişimi ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun kararıyla memuriyetten atılmadı mı? O zaman niye sesinizi çıkarmadınız?"

Ayna, toplumun sözkonusu çatışma ile darbe karşıtlığı ve AK Parti karşıtlığı etrafında şekillendirilmeye çalışıldığını savundu.