Uzmanlar uyardı: ''Kredi krizi bitmedi!''

Tarih19.05.2008 - 12:45:11

Uzmanlar uyardı: ''Kredi krizi bitmedi!''

Hem Citibank gibi Wall Street devleri hem de Caterpillar, Honeywell ve Google gibi şirketlerden 2007'nin son 3 ayına kıyasla bu yılın ilk çeyreğinde gelen zararlar düşük çıktı çıkalı küresel piyasalarda "krizin en kötü dönemi sona erdi" rehaveti yaşanıyor. Avrupa kredi piyasaları mart ayında dip yaptıktan sonra yeniden toparlandı. Yatırımcının risk algısına işaret eden şirket tahvilleri ile hazine tahvilleri arasındaki spread farkının daralmaya başlaması ise riskten kaçınma eğiliminin yumuşadığı izlenimi yarattı. Alt-A ve subprime tipi kredilere dayanan yatırım portföyünü satan UBS gibi bir çok Wall Street bankası zarar gören tahvillerini bilançolarından çıkarmaya başlayınca ise kötü günlerin sona erdiği iyimserliği iyice yayıldı. BBB'nin üzerinde kredi notuna sahip olan Avrupalı şirket tahvili piyasalarında da "mini bir ralli" yaşanıyor. Küresel yatırımcı geçen yaz sonundan beri kaçtığı yüksek riskli araçlara yavaş yavaş geri dönüyor. Ancak uzmanlar ise uyarıyor: "Kredi piyasaları hala darda. Krizin en kötü dönemi bitmiş bile olsa bundan sonra asıl acıyı reel ekonomi ve şirketler çekecek".

TRICHET UYARDI

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Jean Claude Trichet, kredi krizinin sürdüğünü söyledi.

Trichet, BBC'ye verdiği demeçte, ''Biz, devam eden, çok ciddi bir piyasa düzeltmesi görüyoruz, düzeltme henüz sona ermedi'' dedi. Merkez bankalarının şu anda faiz oranlarını düşürürse, bunu çok ciddi sorunların takip edeceği uyarısında bulunan Trichet, ''Siyaset yapıcıların önceliği fiyat istikrarını sağlamak olmalıdır. Orta vadede fiyat istikrarı ve fiyat istikrarında güvenilirlik, üst düzeyde sürdürülebilir (ekonomik) büyüme ve sürdürülebilir istihdam yaratmak için en iyi yoldur'' diye konuştu.

Petrol ve gıda fiyatlarının yükselmesinin enflasyonist baskıları artırdığına dikkati çeken Trichet, enflasyonu kontrol altına almanın refahı ve istihdamı korumanın en iyi yolu olduğunu vurguladı. Enerji ve gıda fiyatlarındaki yükselişi 1970 yılındaki petrol şokuyla karşılaştıran Trichet, bir çok Avrupa ülkesinin 1970'li yıllarda sıkı para politikasında başarısız olmasının, bölgenin rekabet yeteneğine zarar veren yüksek ücretlere yol açtığını, bunun da kitlesel işsizlikle sonuçlandığını ifade etti.

Halen işsizlikle mücadele etmenin bu çağın ''mirası'' olduğunu belirten Trichet, tüketici fiyatlarının hızla yükselmesine rağmen, yüksek enflasyonun ilelebet sürmeyeceğini söyledi.

AMB'den uzun bir süre faiz artırımı beklemeyin

Kredi ve derecelendirme kuruluşu Moody's'in yan kuruluşlarından Economy.com analisti Cristine Li'nin hazırladığı bir rapora göre piyasalarda son dönemde yaşanan "krizin en kötü dönemi bitti" inanışı aslında gerçekçi değil. "Finansal kriz gerçekten sona erdi mi?" başlıklı raporunda finans sektörü için yeni zararların yolda olduğunu yazan Li, geçen haftalarda FED ve AMB tarafından piyasaya yapılan nakit enjseksiyonlarının para piyasalarını biraz rahatlattığını ancak bankalar arası kısa vadeli borçlanmalarda halen sorun yaşandığını vurguluyor. Para piyasalarını gösterge faizi ve bankalar arası borçlanmanın gidişatını gösteren Libor oranı ise tarihi zirvelerini yaşıyor. Londra'da 16 banka tarafından belirlenen ve son dönemde hesaplanmasında değişikliğin gündeme geldiği 3 aylık euro Libor oranı şu anda AMB'nin faizinin 85 puan üzerinde. Bu kredi krizinin en kötü vurduğu Aralık ayından bu yanaki en yüksek rakam.

Referans'a konuşan Li'ye göre küresel ekonomi stagflasyon sürecine girmiş değil, ancak küresel büyüme bu yıl ABD merkezli bir yavaşlama yaşayacak. FED'in bu yaz sonuna kadar faizlere dokunmayacağını ve yüzde 2 seviyesinde tutacağını öngören Li, "2008'in sonuna doğru FED ekonomideki iyileşmeleri de göz önüne alarak faiz artırımına başlar. Avrupa Merkez Bankası'nın ise eylül ayında bir faiz indirimi daha yapmasını bekliyoruz. Hatta uzunca bir süre faiz artırımına gitmeyebilir bile. İngiltere merkez bankası da bu yılın ikinci yarısında bir indirim daha yapar. Bu nedenle de küresel faiz politikalarında bir ayrışma süreci başlayacak. Merkez bankalarının piyasaya yeni likidite enjeksiyonları yapmasını bekliyoruz" diye konuştu. FED geçen haftalarda piyasaya 25.25 milyar dolar sürmüştü. AMB de hemen ardından Avrupalı bankalara 25 milyar dolar kredi sağladı.

Avrupa ekonomisinde Almanya merkezli bir güven sorunu var

Yavaş büyüme ve artan enflasyon ise euro bölgesi için hala risk. Birçok uzmana göre bu sene Avrupa ekonomisinden gelecek her türlü olumsuz sinyal küresel piyasaların gidişatını belirleyecek. Avrupa Komisyonu'nun ekonomik güven endeksi geçen mart ayında 99,6 baz puan seviyesine kadar gerilemişti. Almanya ekonomisine duyulan güveni gösteren Ifo endeksi ise nisan ayında beklentilerin altında gelmişti. Yüksek borçlanma maliyetleri ve artan emtia enflasyonu karşısında Avrupa'da hem talepte düşüş yaşanıyor hem de girdi maliyetleri arttıkça şirketlerin mali yapısı iyice bozulmaya başlıyor. Euro bölgesinde maliyetler mart ayında bir ay önceye kıyasla yüzde 0,7 artmıştı. Euro, ABD'nin hızlı faiz indirimleri ile kan kaybeden dolar karşısında tarihi zirvelerini görünce ise Avrupalı şirketler küresel piyasadaki rekabet avantajını iyice kaybetmeye, dolayısıyla da şirket tahvillerinin değerinde düşüşler yaşamaya başladı.

Şirket tahvillerine güven hala düşük

Li'nin raporuna göre geçen Mart ayında 763 baz puana yükselerek 4 yılın zirvesine çıkan yüksek getirili Avrupalı şirket tahvillerinin spreadleri geçen hafta 165 puan gerileyerek 604 seviyesine kadar düştü. Bu uzaktan bakıldığında yatırımcıların bu tahvillere olan güveninin arttığını gösteriyor, ancak aslında bu fark halen çok yüksek. Çünkü bu fark geçen yılın ilk yarısında 211 puan seviyelerinde dolanıyordu. Yani Avrupalı şirket tahvillerine olan güven çok daha yüksekti. Şu anda piyasalar gerek merkez bankalarının likidite enjeksiyonları gerekse beklentilerin altında gerçekleşen finans sektörü zararları ile rahat görünse bu tahvillerdeki zararların yeniden artışa geçmesi bekleniyor. Avrupalı şirket tahvilleri arasında en fazla zarar getirecekler arasında ise tüketici ürünleri, metal ve madencilik sektörü, hizmet sektörü gibi alanlarda faaliyet gösteren Avrupalı şirketlerin tahvilleri gösteriliyor. Moody's'in şirket tahvillerindeki zararları inceleyen Moody's Default Research birimine göre bu şirketlerin tahvillerinde iflas oranı önümüzdeki 12 ay içinde yüzde 4,53 oranında artış gösterecek. Yani bu "mini ralli" de sona erecek.

Yılın ilk çeyreğinde, beklentilerden iyi gelen bilançolar haftalardır piyasalarda "kötü günler geçti" havası yaratıyor. Ancak uzmanlara göre asıl acıyı şimdi reel ekonomi ve şirketler çekecek. Üstelik merkez bankaları enflasyonla savaşa beklendiği kadar çabuk soyunmayacak.

AMB'den uzun bir süre faiz artırımı beklemeyin

Kredi ve derecelendirme kuruluşu Moody's'in yan kuruluşlarından Economy.com analisti Cristine Li'nin hazırladığı bir rapora göre piyasalarda son dönemde yaşanan "krizin en kötü dönemi bitti" inanışı aslında gerçekçi değil. "Finansal kriz gerçekten sona erdi mi?" başlıklı raporunda finans sektörü için yeni zararların yolda olduğunu yazan Li, geçen haftalarda FED ve AMB tarafından piyasaya yapılan nakit enjseksiyonlarının para piyasalarını biraz rahatlattığını ancak bankalar arası kısa vadeli borçlanmalarda halen sorun yaşandığını vurguluyor. Para piyasalarını gösterge faizi ve bankalar arası borçlanmanın gidişatını gösteren Libor oranı ise tarihi zirvelerini yaşıyor. Londra'da 16 banka tarafından belirlenen ve son dönemde hesaplanmasında değişikliğin gündeme geldiği 3 aylık euro Libor oranı şu anda AMB'nin faizinin 85 puan üzerinde. Bu kredi krizinin en kötü vurduğu Aralık ayından bu yanaki en yüksek rakam.

Referans'a konuşan Li'ye göre küresel ekonomi stagflasyon sürecine girmiş değil, ancak küresel büyüme bu yıl ABD merkezli bir yavaşlama yaşayacak. FED'in bu yaz sonuna kadar faizlere dokunmayacağını ve yüzde 2 seviyesinde tutacağını öngören Li, "2008'in sonuna doğru FED ekonomideki iyileşmeleri de göz önüne alarak faiz artırımına başlar. Avrupa Merkez Bankası'nın ise eylül ayında bir faiz indirimi daha yapmasını bekliyoruz. Hatta uzunca bir süre faiz artırımına gitmeyebilir bile. İngiltere merkez bankası da bu yılın ikinci yarısında bir indirim daha yapar. Bu nedenle de küresel faiz politikalarında bir ayrışma süreci başlayacak. Merkez bankalarının piyasaya yeni likidite enjeksiyonları yapmasını bekliyoruz" diye konuştu. FED geçen haftalarda piyasaya 25.25 milyar dolar sürmüştü. AMB de hemen ardından Avrupalı bankalara 25 milyar dolar kredi sağladı.

Avrupa ekonomisinde Almanya merkezli bir güven sorunu var

Yavaş büyüme ve artan enflasyon ise euro bölgesi için hala risk. Birçok uzmana göre bu sene Avrupa ekonomisinden gelecek her türlü olumsuz sinyal küresel piyasaların gidişatını belirleyecek. Avrupa Komisyonu'nun ekonomik güven endeksi geçen mart ayında 99,6 baz puan seviyesine kadar gerilemişti. Almanya ekonomisine duyulan güveni gösteren Ifo endeksi ise nisan ayında beklentilerin altında gelmişti. Yüksek borçlanma maliyetleri ve artan emtia enflasyonu karşısında Avrupa'da hem talepte düşüş yaşanıyor hem de girdi maliyetleri arttıkça şirketlerin mali yapısı iyice bozulmaya başlıyor. Euro bölgesinde maliyetler mart ayında bir ay önceye kıyasla yüzde 0,7 artmıştı. Euro, ABD'nin hızlı faiz indirimleri ile kan kaybeden dolar karşısında tarihi zirvelerini görünce ise Avrupalı şirketler küresel piyasadaki rekabet avantajını iyice kaybetmeye, dolayısıyla da şirket tahvillerinin değerinde düşüşler yaşamaya başladı.

Şirket tahvillerine güven hala düşük

Li'nin raporuna göre geçen Mart ayında 763 baz puana yükselerek 4 yılın zirvesine çıkan yüksek getirili Avrupalı şirket tahvillerinin spreadleri geçen hafta 165 puan gerileyerek 604 seviyesine kadar düştü. Bu uzaktan bakıldığında yatırımcıların bu tahvillere olan güveninin arttığını gösteriyor, ancak aslında bu fark halen çok yüksek. Çünkü bu fark geçen yılın ilk yarısında 211 puan seviyelerinde dolanıyordu. Yani Avrupalı şirket tahvillerine olan güven çok daha yüksekti. Şu anda piyasalar gerek merkez bankalarının likidite enjeksiyonları gerekse beklentilerin altında gerçekleşen finans sektörü zararları ile rahat görünse bu tahvillerdeki zararların yeniden artışa geçmesi bekleniyor. Avrupalı şirket tahvilleri arasında en fazla zarar getirecekler arasında ise tüketici ürünleri, metal ve madencilik sektörü, hizmet sektörü gibi alanlarda faaliyet gösteren Avrupalı şirketlerin tahvilleri gösteriliyor. Moody's'in şirket tahvillerindeki zararları inceleyen Moody's Default Research birimine göre bu şirketlerin tahvillerinde iflas oranı önümüzdeki 12 ay içinde yüzde 4,53 oranında artış gösterecek. Yani bu "mini ralli" de sona erecek.

Yılın ilk çeyreğinde, beklentilerden iyi gelen bilançolar haftalardır piyasalarda "kötü günler geçti" havası yaratıyor. Ancak uzmanlara göre asıl acıyı şimdi reel ekonomi ve şirketler çekecek. Üstelik merkez bankaları enflasyonla savaşa beklendiği kadar çabuk soyunmayacak.

Referans

Bu haberi (1139) kişi okudu, (0) kişi yorumladı.
YORUMLAR Yorumlar olumlu oy sayısına göre sıralanmaktadır.
Hiç yorum yok! Yorumunuzu eklemek için tıklayınız
TFF 2. Lig Beyaz Grup
S Takymlar O G B M A Y Av P
1 Erokspor 11 9 0 2 24 7 17 27
2 Van BBSK 11 9 0 2 14 10 4 27
3 Ankaraspor 12 7 4 1 16 7 9 25
4 Bucaspor 1928 11 6 4 1 16 6 10 22
5 Y. Mersin İdman Yurdu 12 6 4 2 18 11 7 22
6 Ankara Demirspor 11 7 1 3 17 10 7 22
7 Nazilli Belediyespor 12 7 1 4 18 16 2 22
8 1461 Trabzon 11 6 3 2 18 7 11 21
9 Beyoğlu Yeni Çarşı 11 4 1 6 11 13 -2 13
10 Diyarbekirspor 11 3 4 4 8 11 -3 13
11 Karacabey Belediyespor 12 3 3 6 8 9 -1 12
12 Bursaspor 11 3 3 5 9 15 -6 12
13 Altınordu 11 2 5 4 15 13 2 11
14 Afyonspor 11 2 4 5 5 10 -5 10
15 Kırklarelispor 12 2 4 6 6 18 -12 10
16 Serikspor 12 2 3 7 5 12 -7 9
17 Kırşehir Belediyesi 12 2 2 8 9 23 -14 8
18 Kömürspor 11 1 3 7 8 16 -8 6
19 Adıyaman 1954 Spor 11 1 3 7 6 17 -11 6
Anket