Mersin Arena bir başka!

Cumartesi günü saatler 16.00'ı gösterirken arkadaşımla Mersin Arena Stadı kapalı tribünündeki yerimizi aldık. Gün boyu çiseleyen yağmurun hediye bıraktığı temiz havada ve mis kokular eşliğinde başlayan maçta tüm dikkatler futbolculardan çok zemindeydi. Statta oynanan son Beşiktaş maçının kötü anıları hala hafızalardayken ilk dakikalarda yaşanan ikili mücadelelerde gözler haliyle zemine takılıyordu. Neyse ki korkulan olmadı. Özellikle ilk yarısı kıran kırana geçen mücadelede zemin sınıfı geçti.

Zeminin sınıfı geçmesi ile derin bir oh çektim. Böylesine güzel bir stat varken koca sezonu Tevfik Sırrı Gür'de geçirdiğimize ise bir hayli hayıflandım. Neyse ki son 5 maçı bu güzel statta izleyebileceğiz. Umarım bundan sonra bari elimizdekinin değerini bilir ve ona göre hareket ederiz. Özellikle tozlu koltuklar ve çekirdek dağları konusunda yönetimin en başından duyarlı olmasını temenni ediyorum. Taraftarımızın ise hiç kimseye (aile-kadın-çocuk) aldırmaksızın ağız dolusu küfür eden azınlığa prim vermemesi gerekiyor.

Mersin Arena Stadı hem yönetim hem de taraftar için yeni bir başlangıç olsun. Bu statta şehrinin takımı İdmanyurdu'na gönül veren nesiller yetişsin. İnsanların buraya ailesi ile gönül rahatlığıyla gelmesini sağlarsak 3 büyükler değil MİY sevdalısı bir nesil yetişir. Ama bunun gibi fırsatları değerlendirmezsek 1 milyon 700 bin nüfusuna rağmen ortalama 5 bin seyirciye oynayan bir Anadolu kulübü olarak yola devam ederiz. Hiçbir şey yapmadan, sadece 3 büyüklere ve taraftarlarına kızarak maalesef hayal ettiğimiz başarılı şehir takımlarından birisi olamayız. Stat kültürü yapılabileceklerden sadece bir tanesi. Hazır yeni bir başlangıç şansımız varken bir yerden başlayalım.

Maça gelirsek; Hakan Kutlu, Ali Tandoğan, Ben Yahia, Mahmut Temur gibi geçen sezon İdmanyurdu'nda önemli başarılara imza atan isimleri yeniden görmek ayrı bir hazdı. Rıza Çalımbay'ın adının Kasımpaşa ile sıkça anılmaya başladığı bir dönemde taraftarın Hakan Kutlu'ya olan sempatisi ise ayrıca not etmeye değerdi. Tatlı sert geçen mücadelede herhangi bir sakatlık yaşanmaması sevindiriciydi. Maçın son bölümünde Rıza Hoca'nın şans verdiği iki genç kardeşimiz ise maçın bir diğer artısıydı. Değişiklikler oyunu fazlaca soğuttuğundan özellikle ikinci yarı için değerlendirme yapmak zor. Kabaca ilk yarı İdmanyurdu, ikinci yarı ise Gaziantep B.B. daha iyiydi diyebiliriz. İdmanyurdu'nda Welliton, Gaziantep B.B.'de ise Ergin Keleş öne çıkan isimlerdi.

Hemen iki koltuk ilerimde maçı izleyen Berkan, maç boyu dileyen herkesle fotoğraf çektirip, geçmiş olsun dileklerini kabul etti. Forma numarası olan 42. dakikada statta Berkan için tezahürat edilmesini çok isterdim. Bence güzel bir jest ve moral olurdu. Bir başka maçta olur inşallah. Bu vesile ile kendisine tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Özetle, Mersin Arena testi geçti. Bize de heyecanla iç saha maçlarını beklemek kaldı. Mersin Arena'da futbol izlemek gerçekten ayrı bir keyif. Tek kelimeyle "MEDENİYET" diye özetlenebilir. Darısı MİY Store'a...